Kürd Halkının kutsal topraklarını işgal etmiş olan soysuz barbar’lar zulüm ve çirkefliği kendileri için ahlaki prensip olarak kabul etmişlerdir. Bu nedenden ötürüdür ki; Kurdistan’ın kutsal topraklarını işgal ederek, zenginliklerini çalıp soyarak talan etmeyi kendilerine hak(?) olarak görmekten hiç utanmıyorlar. Ucuz sokak fahişelerine “niye bu işi yapıyorsunuz?” diye sormuşlar “para kazanıyoruz” diye cevaplamışlar. “Sokakların güvenliğini sağlamak için!!” de diyebilirlerdi. Türkiye’yi yöneten soysuz, sokakların kuduz köpekleri, Kutsal topraklarımızı barbarca işgal ve talan ile soylu Halkımıza zulüm ile soykırım uygulamalarına “devletimizin beka ve güvenliği” gibi ucuz bir gerekçe gösterdikleri gibi Demektir ki; Sokak fahişeleri ile faşist Türkiye devletini yöneten soysuz, Kuduz sokak köpekleri arasındaki fark “dürüstlük” tür.
Sokak fahişeleri, Türkiye’yi yöneten kuduz sokak köpeklerinden çok daha fazla dürüsttürler.
Dolayısıyla, “Afrin’de 4250 öldürdük” demekle gurur duymaları da alışık oldukları havlama tarzıdır. Yalan olduğunu çok iyi bildiğimiz bu rakamı telaffuz etmekten zevk almak kuduz sokak köpeklerine çok yakışır.
Bu düzeyde seviyesizleşmiş faşist Türkiye devletini yöneten kuduz sokak köpekleri 24 Haziran’da genel seçime gideceklerini havlayarak ilan ettiler. Cumhur ittifakı, “tek millet” demektir diye de yeni açıklamaları var.
Yeni seçim yapmanıza ne gerek var. Seçim yapmayı da yasaklayın.
Seçimi kazandığınızı ilan edin. Oldu bitti. Faşist bir devleti yöneten kuduz sokak köpeklerine bu yakışır.
Kürd Halkı bu seçim maskaralığına nasıl cevap vermesi gerektiğini hepimiz çok iyi düşünerek düşüncülerimizi paylaşmamız yararlı olur. Elbette kararımız Kurdistanî olmalıdır.
Kurd u Kurdîstan her bijî. Dem a we xweş.
18-04-2018
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin