Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı’nın yok olmasıyla sonuçlandı. Osmanlı’nın yok edilmesi ile Orta Avrupa, Doğru Avrupa, Kafkaslar, Anadolu, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Kurdîstan topraklarında birçok yeni devletler kuruldu. Türkiye, Suriye ve Irak ta o devletlerdendirler.
Kurdîstan, yeni kurulan bu devletler ve İran’a bırakıldı. Sovyet Rusya’sı, o dönemde kendi iç işleriyle uğraşmakla yoğundu. Türkiye ve Sovyetler arasında sınır belirleme çalışmaları sürecinde, Kurdîstan topraklarının bir kısmı Sovyetlere bırakıldı. Bazı Kurd yerleşim alanlarının bir kısmı Türkiye bir kısmı Sovyetler tarafında kaldı. Nahçıvan, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan sınırları içinde yerleşik olan Kurdler, yerlerinde kaldılar ama sonradan, Sovyet komünist yönetimi, Kurdlerin çoğunu Orta Asya’nın çeşitli ülkelerine sürgün ettiler. Tren ile sürgün edilen Aziz ve mazlum soydaşlarımızın çoğu, yolda öldü.
Birinci Dünya Savaşı sürecinin, Kurdlerle ilgili bilgileri yeterli düzeyde kayıtlıdır. Günü geldiğinde, Aziz Halkımızın temsilcileri, Kurd u Kurdîstan tarihi bilgilerinin hepsi gibi Birinci Dünya Savaşı süresinde de, soydaşlarımızla başlarından geçenlerle ilgili bilgileri de Bağımsız Kurdîstan’ın eğitim kurumlarında gelecek nesillerin bilgilerine sunacaklardır.
Şimdiki süreç, biz Kurdler açısından Birinci Dünya Savaşı sürecinden çok daha fazla önemlidir. Halkımızın temsilcilerinin bazıları ya bu durumun farkında-bilincinde değildirler. Ya da bu sürecin gereğini yapabilecek olanaklara sahip değildirler.
Kurdîstan Birleşik Devletleri projesinin hayata geçirilmesi amacıyla, bizim, İsviçre’nin Lozan şehrinde, 24-Temmuz-2018 tarihinde Hükümet kuruluşunu ilan etmemizin temel nedeni, boşluğu doldurmaktı. Bizimle birlikte, 1995 yılından itibaren çalışmalarına başlanan Kurdîstan ulusal kongresi bir türlü gelişemedi. Siyasi çevrelerin hepsi, birliğin nasıl sağlanacağına yoğunlaşmak yerine, kendilerinin nasıl daha fazla temsil ile etkin olacaklarıyla ilgilendiler. Böylesi dar kalp çerçevesi aşılamadığından, Kurdîstan ulusal kongresi kurumlaşamadı. Kurd u Kurdîstan davasının tamamının temsiliyeti kurumu oluşturulamadı.
Bu süreçte, bağımsız bireysel çalışma yaptıklarını iddia eden birçok değerli insanımız verimli çalışmalar yapabilirler. Geçmişte hangi siyasi fraksiyona bağlı çalışma yapmış olduklarına takılmadan, var olan mevcut siyasi güçlere bağlanmadan çok verimli çalışma yapabilirler. Eskiden bağlı oldukları siyasi çevre ile birlikte hareket etmeden de Kurd u Kurdîstan davasına hizmetleriyle güç katabilirler. Bağımsız hareket ediyor olan değerli soydaşlarımızın, mevcut siyasi güçlere bağlanmadan verimli çalışmalar yapabilirler.
Önemli olan, bu süreçte, biz Kurdler için, durumun öneminin bilincinde olup, hizmetlerimizle Kurd u Kurdîstan davasının güçlenerek amaca ulaşmasına katkıda bulunmaktır. Kurdîstan eğitim kurumları önemli ihtiyaçtır. Tarihi bilgi toplayıp paylaşmak, farklı dillere çevirmek, önemli gereksinimdir. Ticari eğitim, ticari birliktelik alanında çok önemli hizmetlere gereksinim var. Kültürel ve spor çalışmaları el atılmayı bekliyor.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Siyasi grupların kendilerine göre ve kendileri için çalışmaları vardır elbette. Kurd Halkının tamamını kapsayan çalışmalar ihtiyaçtır. Hiç birimiz, yerimizde oturup ahkam kesme hakkına sahip değiliz. Bu anlayışla çok emek israf eden değerli soydaşlarımız var. İnsanlarımızın yaptıklarına “olmaz öyle” demek yerine, bizler yapacaklarımızla yol göstericilik düzeyinde örnek olursak, önemli derecede hizmet etmiş oluruz.
Hiç birimiz, eksiksiz kusursuz değiliz. Kusurlarımıza, eksikliklerimize takılıp kalmamalıyız. Kurd Halkı ve Kurdîstan davası için hayati öneme sahip olan bu süreçte, ciddiyetle çözümlere yönelik üretkenliğe yoğunlaşmak zorundayız.
Bizim çalışmalarımız Kurdîstan’ın ve Kurd Halkının tamamını kapsıyor.
Kurdîstan topraklarının tamamının yeniden birleştirilmesinin zorunlu olduğuna inanıyor ve bu nedenle Kurdîstan Birleşik Devletleri çatısını inşa etmeyi hedefledik.
Hükümet kuruluşunun ilanı da bu amaca hizmettir. Yirmi dört saatimizi ve tüm olanaklarımızı bu amacın hizmetine sunduk. Bunu nasıl başaracağımıza yoğunlaşmışız.
Kurd Halkı her Halk gibi kendi topraklarında kendi vatanını yönetmek hakkına sahiptir. Çalışmalarımızın hareket noktası budur. Hedefimiz de Bağımsız Kurdîstan Birleşik Devletlerini resmileştirmektir. Bunu başarmak için ne yapmak gerekiyorsa onu yapacağız. Başka alternatifimiz yoktur. Bizim görüş ve inancımızı paylaşan soydaşlarımızla birlikte çalışmak için görüşmeye elbette açığız. Ancak, bizi bu amacımızdan uzaklaştırmayı amaçlayanlar, bizi gereksizce meşgul etmemelidirler. Saygılarımızla.
01-09-2019
Hisên Baybaş