Kurdistan da işgalci güçlerin ve özelliklede Türkiye devlet politikasının biz Kurdlere barbarca zulüm ile sistemli soykırım uygulamaları, biz Kurdlerin kendi welatımızda ve kendi evimizde yaşamımızı cehennem azabına dönüştürmüştür. Bu baskı dayatmalarından ötürü bazı insanlarımızın zayıflıkları, zafiyetlerini öne çıkarmıştır. Bazı ucuz çıkar hesaplarına esir olmuş bir çevre oluşmuş, bazı insanlarımızda korkaklığa sığınmışlardır. Böylece çirkefleşmiş, yılışıklaşmış ve insanlıktan özellikle de Kurdlükten uzaklaşmışlar. Bu kategoride olan insanlarımızın kendilerine gelmeleri ve Kurdlüğe sığınarak, ölmekten kurtulmaları gerekir. Onurlu ve şerefli her Kurd bireyinin, bu hususta çalışma yapmaları gereklidir. Önemli olan budur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi diye tabir edilen cehennemin dibinde, bazı insanlarımızın birkaç kelimeyi öne çıkarıp heyecana sürmeleri, insanlarımızın önemsememeleri gereken kelimelerdir. Büyük bir toplum olduğumuzu ve küçük bir çevrenin çirkefleşmiş olmalarından ötürü böyle ufak tefek söylemler öne çıktığı zaman önemsememiz lazım. O cehennem evi olan TBMM’de söylenenlerin, bizi hiç ilgilendirmemesi lazım.
Bize lazım olan bağımsız Kurdistan Devletidir.
