Futbol maçının ardından yapılan bir bozkurt işareti, Türkiye medyası ve siyasiler tarafından yanlış yorumlanarak yansıtılıyor. Bu futbolcuya verilen ceza, yaptığı işaretten ötürü değil, bu işaretin spora bulaştırılması ile ilgilidir. Eğer Avrupa Parlamentosu’nun önünde bu işareti yaparsanız, kimse sizi durdurmaz ve ceza vermez; çünkü Avrupa’nın kanunları bu şekildedir. Ancak Avrupa’nın kanunlarına göre spora siyaseti bulaştırmak yasaktır.
Eğer bir futbolcu veya başka bir spor müsabakası oyuncusu, bir başarıdan sonra Serok Apo’nun resmini gösterirse ya da yasaklı bir siyasi örgütün resmini sergilerse, aynı tepkiyi görür ve belki daha fazla ceza alır. PKK’nin siyaseti Avrupa’da yasaktır. Sokaklarda birileri çıkıp bu simgeleri kullanabilir ama bunu spor müsabakası ve stadyum içerisinde yapamazsınız.
Bunu yaptığınız zaman halkı kandırmış olursunuz. Çünkü bu açıklamayı yapan siyasiler de bunu çok iyi biliyor. Spora siyasetin karışması yasaktır. Türkiye’nin bayrağını göstermek ise serbesttir, çünkü Türkiye’yi temsil ediyor. Türkiye, uluslararası hukuka göre resmiyette kabul gören bir devlet yapısıdır.
Bazı Avrupa ülkelerinde bozkurtların faaliyetleri yasaktır ama Türkiye’de serbesttir. Bozkurt işareti, Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) gençlik kolu olan Ülkü Ocakları tarafından kullanılır. Bu siyasetin doğru mu yanlış mı olduğu ayrı bir olaydır. Ancak MHP’nin amblemi veya bayrağını, spor müsabakasında gösteremezsiniz.
Mesele, siyasetin spora bulaştırılmasının yasak olduğu çerçevedir. Bunu saptırmak, Türkiye’yi yönetenlerin halkı kandırmak için yaptığı terbiyesizliklerden biridir. Bu sporcuya, Türkiye’yi yönetenler de müsabakada bunu yapmanın gereksiz olduğunu söyleyebilirlerdi. Avrupa ülkelerinin herhangi bir siyasi partisinin sembollerini açıkça gösteremezsiniz. Bu, devlet yapısının aklı başında olan herkesçe bilinen bir gerçektir.