ULUSAL ÖZGÜRLÜK BAĞIMSIZ WELAT’TA YAŞAMAKLA OLANAKLIDIR

0
1264

1923 yılından itibaren Ankara’da yerleşmiş bir çete devleti var. Adı devlet olsa da işleyişi ve uygulamaları bir suç örgütü yapısını aşamadı. Bu nedenledir ki günlük olarak insanlığa karşı suçlar işlemeyi kendisine hak olarak görmekten utanmayan kadrolar tarafından yönetiliyor.

Türkiye’yi yönetenler sürekli olarak birilerinin çıkarını korumak için çalışıp rant edinmekle uğraştılar. Türkiye vatandaşları ise onlar için yalnızca malzemedir. Saygıdeğer insan olan merhum Tyrgut Özal bu yapıyı değiştirip düzeltmek için çalışmalar yaptığından ötürü kendisini katlettiler.

Türkiye sürekli olarak iç ve dış düşmanlar icat etme maskaralığıyla dürüst vatandaşları ürkütüp susturma anlayışını benimseyen korkak hırsız ve dış güçlere bağlı çalışmalar yürüten kişiliklerle yönetildi. Erdoğan çetesi de aynı zihniyetin ürünü pislik bir yapıdır. Kürt halkına barbarca zulüm ise Mustafa Kemal den Erdoğan’a kadar olan çetelerce aynı uygulamalar şeklinde süregeldi. Türklük adına yüz kızartıcı ahlak dışı suçların işleniyor olduğu yüz yıllık sürecin muhasebesini yapmak zorundayız. İşgal yapısı bizlere hiç birşey vermedi insanı değerlerimiz dahil her şeyimizi aldı bizden. Biz kürtler hangi inancın mensubu olursak olalım yaptığımız iş ne olursa olsun yaşımız cinsimiz ne olursa olsun dünyanın neresinde yaşadığımıza aldırmadan ulusal kimliğimize sahip çıkmalı bu amaca hizmet etmeliyiz.

Kürdistan Bağımsızlığı sağlamayı başarmayı hedeflemeliyiz. Bu hedefe ulaşmayı kolaylaştırmak için yüksek ve kaliteli eğitim temel gereksinimdir. Bunu ciddiyetle kabul edip gereğini yapmalıyız. Ekonomik gelişmeye çok önem vermeliyiz. Yaşıyor olduğumuz ülkelerin yasalarına saygılı olup kanunlarına riayet ederek dayanışma içerisinde iş sektörlerinin her alanında aktif olmak kazanmaya önem vererek ekonomik alanda gelişmeyi başarmalıyız. Diplomatik ve siyasi platformlarda söz sahibi olup etkin konumda olmayı başarmalıyız. Biz kürtler bunları başarabiliriz. Devletsiz bir halk olmaktan ötürü çok sorunlarımızın olduğu bir gerçektir.

Bu zorluklara rağmen üstün yeteneklere sahip 50 milyonluk soylu bir halkız. Bu gerçeği kimse inkar edemez. Nüfusu 1 milyon olan halklar kendi Bağımsız devletlerini resmileştirmeyi başarmışlardır da biz niye başaramayalım. Bizim onlardan neyimiz eksik? Ucuz basit bireysel edinimlerin bağımlısı esiri olmayanlarımız Kurdistan Birleşik devletlerini resmileştirmeyi başarabilir.

Bu inançla 24 temmuz 2018 tarihinde Lozan da bu amaca hizmet için hükümet ilan ederek kararlı adımımızı attık.
Sürekli olarak sünnî sorunlarla bizi uğraştırmak için yapılanları biliyoruz. Önümüze çıkacak sorun ve engeller ne olursa olsun hepsini aşacağız. Herkes kararlılığımızın ciddiyetinin bilincinde olmalıdır. Yüz yıldır soylu halkımızın Kurdistan işgalcilerine karşı kahramanca yürütüyor oldukları kurtuluş mücadelesinden ders çıkarıp yeni yöntemler geliştirdik. Hükümetimizin çalışmalarının stratejik perspektif mutlak bağımsızlığı başarmayı hedef almaktadır. Bundan sapmak düşünülemez.
Dünyasını kendi çıkarlarıyla sınırlı görüyor olan değerli soydaşlarımızın tercihlerini anlayışla karşılıyoruz.

Ancak, bizi gereksizce meşgul etmelerine izin veremeyeceğimizi kabul etmelerini rica ediyoruz. Çalışmalarımızı uygar insani normlara uygun olarak yürütmekten taviz vermeyeceğimiz gibi bize ve çalışmalarımıza yönelik dengesiz yaklaşımlara karşı keskin olacağımız da bilinmelidir.

Hükümetimizin üyeleri birçok aşamadan geçtikten sonra diplomatik ve siyasi kurs görerek resmi sorumluluk üstleniyorlar. Rastgele sıradan yöntemler yüzyıl geride kaldı.

Bizler Kürdistan Birleşik devletlerini resmileştirmeyi hedefleyen hükümet üyeleriyiz. Bilinçli ve kararlıyız. Xweda’ya inanıyor ve kendimize güveniyoruz.

Saygılarımızla…