Van’da “Klasik Kürtçe Edebiyat ve Kürtçenin Şaheserleri” etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Erdoğan Efendi de bir mesaj gönderdi. Mesajında şöyle dedi:
“Ali-yi Harîrî, Melayê Cizîrî, Ahmedi Hânî, Feqiyê Teyran gibi nice kelam, kalem ve ilim erbabı eserlerini sadece bu toprakların insanlarına değil; bütün bir insanlığa armağan etmişlerdir. Van’da düzenlenen bu programı, Kürtçenin Şaheserlerinin özellikle gençlerimize tanıtılması ve medeniyetimizin ihtiva ettiği zenginliklerin gelecek nesillere aktarılması bakımından çok değerli buluyorum.”
Erdoğan Efendi’nin daha önce de Kurdlerle ve Kurdlükle ilgili daha sıcak açıklamaları olmuştu. Ancak bu açıklamaların samimiyetsiz olduğunu biliyoruz. Şêx Seîd Efendi’nin mezar yerinin hala bulunmadığını ve idam edilmesinin adil olmadığını, Seyîd Rıza’nın idam edilmesinin adil olmadığını söyleyen, Kurdlere yapılan zulümden ötürü devlet adına özür dileyen Erdoğan’ın kendisiydi. Bunları düzeltmemiz gerekir diyen yine Erdoğan’ın kendisiydi.
Bir yıl sonra Devlet Bahçeli ile anlaşmaya vardıktan sonra “Türkiye’de Kürt sorunu var mı? Yok,” diyen de yine kendisiydi. “Vali oluyor musun? General oluyor musun? Bakan oluyor musun? Oluyorsun, peki daha ne istiyorsun?” diye zırlayan da yine kendisiydi.
Bu tutumlar samimiyetsizdir. Samimi olsalar alkışlarız ama samimi değiller. Daha önce bizi kandırmaya çalışmışlardı. Biz bunu görmek istememişiz. Göremeyenlerimiz de olmuş. Biz görmek istemeyenler aferin deyip teşekkür etmişiz. Saygı duymuşuz. “Demek ki artık hatalarını anladılar,” demişiz. Birlikte yaşama ortamını oluşturmaya çalışalım, demişiz.
Ama gördük ki bizim bütün söylemlerimiz, onların bize düşürmek istedikleri dar çerçeveymiş. Bizi kandırmaya çalışmışlar. Samimi değillermiş. Kurdlüğün ve Kurdlerin düşmanlarıdırlar. Yapıları bu ve değişmeyecek. Bunu görmemiz lazım. Biz kendi kalemlerimizin, değerlerimizin, topraklarımızın bizlere bıraktıkları mirasın değerini çok iyi biliyoruz. Erdoğan ve başında bulunduğu terör devleti Kurd düşmanıdır, Kurd katilidir ve Kurdtopraklarında egemenliklerinin son bulması gerekir. Biz Kurdler bunu kabul etmeli ve bunun gereği için çalışmalıyız.