Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmileşmesinin zorlukları gibi mensuplarının karşılaşacağı zorlukların ötesinde karşı karşıya olabilecekleri yaşamsal tehlikelerin muhasebesini yaparken, Kürdlerin welatı işgalcilerin kontrolünde olduğu son yüz yıllık süreçte işgalci barbarların sistemli soykırım uygulamasına karşı direnirken çok daha fazla zulme maruz kalıp katlanılamayacak zorluklarla birlikte yaşamaya sürüklendiklerini hatırlamalıyız. Bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçen bu durumu biz Kürdler yani hepimiz çok iyi biliyoruz. Hepimizin bunu film şeridi gibi gözlerimizin önünde canlandırmamızda yarar var. İşgalcilerin zulüm ve barbarca uygulamalarla biz Kürdlere yönelik sistemli soykırım dayatmalarına seyirci kalmak ile kurtuluşu hedefleyen bağımsızlık için, mücadele etmek için yaşamak, arasında tercih etmek bu tercihin kararıyla davranmak gerekiyor. Biz bir grup kardeşlerimizle, arkadaşlarımızla ve soydaşlarımızla Kürdlere yönelik dayatılmış olan zulmün kahrıyla ölümü beklemektense ulusça kurtuluşumuzu sağlamak için mücadele etmek kararına hizmet için yaşamayı doğru tercih olarak benimsedik. Yüzyıllık kurtuluş mücadelesinin gelmiş olduğu aşamada bağımsızlığı gerektiriyor. Biz buna inanıyoruz. Bağımsızlık Kurdistan’ın bir parçasını değil, tamamını kapsamalıdır. Kurdistan Birleşik Devletleri inisiyatifi, bu amacın hedefinin altyapısı ve ilk adımıdır. Kurdistan bir bütündür. İşgalciler welatımızı parçalara böldüler diye bizde, başüstüne kabul ediyoruz, diyemeyiz. Welatımızın ayrı parçalar halinde kalmasını asla kabul etmeyeceğiz. Bir parçasında bağımsızlık sağlayın diğer parçalara da o zaman bakarız, gibi söylemler de halkımızın esas hedefine odaklanmasının önünü tıkamaktır. Welatımızın topraklarının tamamı birdir. Kurdistanlıların hepsi birleşmelidirler. Bunun içinde altyapı gerekiyor. Bunun alt yapısı da Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmileşmesidir. Bunun için yaşayacağız. Bunun için mücadele edeceğiz. Daha iyi bir planı olan varsa onu da değerlendirmeye açığız. Ancak bağımsızlıktan vazgeçmek veya bağımsızlığı bir yüzyıl sonraya ertelemek asla kabul etmeyeceğimiz ve düşünmek bile istemeyeceğimiz bir durumdur.
Slav û rez
Saygılarımla, Hisên Baybaş