ZULMETME, ZULMEDENİ DE GÖRMEZLİKTEN GELME!

0
568

Zulme seyirci kalırsan, yapılan zulmü onaylamış olursun.

Fitnecilik yapma, fitnecilik yapanı uyar ki, fitnecinin fitnesi nedeniyle seni de kirletmeye çalışmasınlar. Çalışsalarda, başarılı olamasınlar.

Kurdistan welatının toprakları işgal altında olduğu sürece Kurdistan’da işgalci terör devletleri Kurd ulusuna yönelik sistemli olarak barbarca zulüm ile soykırım uygulaması devam ettikçe, Kurdistanlılara ibadet farz değildir. Bunun için işgalcileri welat topraklarından kovmak, zulüm ve soykırım uygulamasına son vermek için mücadele etmek Kurdistanlılar için hak ve farz ibadettir.

Kur’an’da bile diyor ki, esir olanlar, yolcu olanlar ve hasta olanlar için ibadet farz değildir. Bizler kendi welat toprağımızda hem İslamiyet’e göre, hem ahlaki kurallara göre, hem de hukuki kurallara göre bizim kurtuluş için mücadelemiz bize ibadettir ve bu da farzdır. Kimse biz Kurdlere ne barışı öğretebilir, ne biz Kurdleri barışa yöneltmeye çalışabilir, ne kimse biz Kurdlere yönelik dini konuda ders verebilir, ne de hiç kimse biz Kurdlere din konusunda suçlayıcı yaklaşımda olabilir. Biz önce welatımızı kurtarmalıyız. Çünkü biz önce insanız. Doğumda bizim ancak kimliğimiz belirlenir. Bizim kendi kimliğimiz yoktur. Ondan sonra dilimiz oluşur. Ana dil dediğimiz ilk anamızdan, babamızdan ve ailemizden öğrendiğimiz dildir. Bizim o olanağımızda elimizden alınmıştır. Dini farziyet daha sonra geliyor ki, esirlere bile farz değildir. Demek ki biz insan gibi yaşamak için önce kendi devletimizi yönetmeyi sağlamayı başarmalıyız.