Sicili bozuk devletler ve zihniyeti bozuk kişiler suçlarını örtbas etmek için ahlaksızca yalanlarla, iftiralarla mağdur etmiş olduklarına saldırırlar.
Türkiye devleti, Kurd Halkına yönelik barbarca zulmü aşan sistemli soykırım uyguluyor.
Seksen bir milyonluk Türkiye nüfusunun olayları takip eden bölümü, bu zulüm ve sistemli soykırım uygulamasını görüyorlar. Kurd Halkına yönelik suç işliyor olan Türkiye devletinin kendi suçlarını örtbas etmek amacıyla sürekli olarak Kurd Halkı’nın bireylerini suçladıklarını da biliyorlar.
Kurd Halkı’na karşı terör estiren Türkiye devleti, utanmadan Kurd Halkı’nın zulme karşı direnenlerine utanmadan terörist diyebiliyor. Daha da çok utanç verici olan, kendilerini Türk olarak kabul edenlerin bu barbarlığa ve ahlaksızca iftiraya karşı tepkisiz, sessiz kalmalarıdır.
Kendilerini Türk kabul edenler, bu barbarlığın ve iftiralarla aşağılanmanın nereye kadar gideceğini, ne zamana kadar devam edeceğine inanıyorlar? Bu onların sorunu. Ama biz Kurd’ler, bu barbarlığa ve aşağılanmaya son vermeye kararlıyız. Bu da bizim işimizdir.
Türkiye’nin bu çirkin uygulamaları, Türkiye eğitim kültürüyle yetişmiş zihniyeti bozuk şahsiyetler de aynı ahlaksız tarzda yaşamayı marifet sanıyorlar.
Hayatlarında verimli olamamış zihniyeti bozuk kişilerle yalan, dolan ve fırsatçı olarak yaşayıp mağdur ediyor oldukları insanları, incitiyor oldukları insanları suçlamaktan hiç utanmazlar.
Ama ve lakin, incitilen onurlu şahsiyetler olanı biteni asla unutmazlar.
Suç işleyen devletin suçlarını bilip karşı çıkmamak, o devletin işliyor olduğu suçlara ortak olmak demektir.
İnsanların emeklerine, ilgilerine nankörlük yapanlara, haksızca başkalarına iftira edip onları zor durumda bırakanlara karşı sessiz kalmak, onların yaptıklarını doğru bulmak ve onlarla aynı seviyede olmak demektir. Böylece sicili bozuk devletlerin ve zihniyeti bozuk kişilerin yapıyor olduklarını yapmaya devam etmelerine destek verilmiş olunur. Yapılması gereken, kusuru, ayıbı, zulmü yapanları en azından uyarmaktır.
15-10-2018
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin