ZULÜMDEN BAŞKA SİZİN YAPTIĞINIZ NE VAR Kİ?

0
1230

Sayın Öcalan ile ilgili durum değerlendirmesi yapmasından dolayı ucuz saldırılar bir tarafa tutuklanmış olması da kendisini devlet yerine koyan terör yapısının zafiyetini, ucuz duruşunu, ürkekliğini, korkaklığını ve basiretsizliğini göstermek için yeterlidir. Türkiye’yi yöneten bütün siyasi hareketler, sıkıştıkları zaman Kurd değerlerinin önüne gidip, diz çökerler. İşleri bittiği zamanda Kurd değerlerine diz çöktürmeye çalışırlar.

AK Parti şimdi çöküş dönemini yaşıyorken, birdenbire yine Kurd değerlerinin önünde diz çökerek, Kurd değerlerinin yardımını rica ederek durumu düzeltmeye ve kurtarmaya çalışıyorlar. Bu onlar için gelenek haline gelmiş ucuz hareketlerdir. Ancak bizim değerlerimiz olan insanlar kendi kimliklerine, kendi esas değerlerine sahip çıkmayı gerçekleştirebilecek ve koruyabilecekler mi? O benim için soru işaretidir.

Türkiye’ye yönetenlerin elinde güç var ise de, o suni bir güçtür. Yapay bir güçtür ve haram bir güçtür. Zulüm ile oluşturulmuş pislik bir güçtür. Bunun bilinmesi ve hatırlanması gerekir.

CHP’nin oyları %22-23 civarıdır. Sayın Kılıçdaroğlu sayesinde cumhurbaşkanlığı seçiminde %48 civarında oy aldılar. CHP içinde kendilerini ulusalcı olarak tanıtan kesimler net olarak AK Parti için çalıştılar. Sırf Kılıçdaroğlu kazanmasın diye çalıştılar. Belki CHP’nin bezirgânları Sayın Kılıçdaroğlu’nun CHP başkanı olmasını öpüp başlarına koymaları gerekir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun CHP’de ne işi var? CHP’den ne umuyor? Benim için soru işaretidir ama Kılıçdaroğlu insanlar için CHP’den çok daha kıymetlidir. Çünkü CHP’nin insanlara zulümden başka verdiği hiçbir hizmet olmamıştır. AK Parti, CHP’nin yaptığı zulmü aşan düzeyde zulüm yapmayı gelenek haline getirmiştir. Yalan, dolan, sahtekârlık ve sömürüden başka da bir çalışmalarının yöntemi kalmamıştır.

Peki, siz bu gazeteciyi neden tutukluyorsunuz?

Sayın Öcalan’a tecrit uygulanmıyor mu?

Bu tecrit kanunsuzluk değil midir?

Türkiye’nin kendi mevcut kanunlarına göre bile ihlal değil midir?

Tarafı olduğunuz uluslararası hukukun her maddesine aykırı değil midir?

Temel insan hakları ihlali değil midir?

‘‘Hapiste ölecek’’  şeklinde bir ceza verdiğiniz bir insanın, hak ve hukukunun korunmasını sağlamakta sizin göreviniz değil midir?

Bu zat bunları ifade etmiş, bunlar yalan mıdır?

Sayın Abdullah Öcalan’ın en az haftada 2 saat ailesi ile görüşmesi, kendisi ve avukatlarının istediği zaman görüşmeleri hakları değil midir?

Hem Türkiye’nin kanunlarına, hem de uluslararası kanunlara göre hakları değil midir?

Bu hakkı siz barbarca ihlal etmiyor musunuz?

Ayrıca sizin dara düştüğünüz zaman Sayın Öcalan’ın önüne gidip diz çökmediniz mi?

Kendisinin yardımını ve desteğini istemediniz mi?

Bay Erdoğan’ın kendisi daha önceki yıllarda; ‘‘Sayın Öcalan’ın da sıkıntılarını anlıyorum’’ şeklinde açıklamalar yaparak, Sayın Öcalan ile Kurd sorununu beraber çözme çalışmaları yürüten kendisi değil midir?

Devlet görevlilerine; ‘‘kendisine ben gönderdim, çünkü biz Kürt sorununu çözmek zorundayız’’ diyen kendisi değil midir?

Daha önceleri Şêx Seîd olaylarından ötürü, Dersim olaylarından ötürü Kurd halkından özür dilemedi mi?

‘‘Devlet adına özür diliyorum’’ demedi mi?

Sayın Öcalan’a milletvekillerini kendisi göndermedi mi?

Sen söyleyince uygundur da, bir gazeteci görevini yapmak üzere söylediği zaman suç mu oluyor?

Haddini bilmez, terbiyesizler, soyguncular ve ahlaksızlar…

Zulümden başka sizin yaptığınız ne var ki.

Ne olmuş ki…

Bundan sonra ne olsun!

Lanet olsun. Lanet olsun. Lanet olsun…

Sizin varlığınıza ve bu topraklarda yaşıyor olmamıza tekrar lanet olsun. Lanet olsun. Lanet olsun…