Avrupa’daki Derneklerin Durumu ve Yöneticilerin Sorumluluğu

0
588

 

Avrupa’nın birçok ülkesindeki derneklerde tanık olduğumuz olayların amacı çok aştığını, hem de tahammül sınırını aştığını bu derneklerin birinci derecede yöneticileri çok iyi biliyorlar. Benimle direkt görüşenlerin ve güvenilir aracılarla kendilerine bağlı olan şahsiyetler aracılığıyla haber gönderenlerin hepsi olayları detaylarıyla biliyorlar. Benden daha fazlasını biliyorlar. Bu durumda, peki biz bu manzarayı nasıl okumalıyız? Yöneticilerin bilgileri dahilinde oluşan olayların askıda bırakılmasındaki amaç nedir?

 

Baskılara maruz olanların da sussunlar istiyorlar. Peki biz hepimiz sustuk, sonuç ne olacak? Sürekli olarak kendi mağdurlarını oluşturduklarını biliyoruz. Onların kendileri de biliyorlar. Baskıyla susturma çalışmaları dışında hiçbir yaklaşım görmüyoruz. “Yeter artık” diyenler de daha fazla baskı görüyorlar. Kendilerine karşı çıkan insanlarımız da çirkin ve amacı aşan iftiralarla rencide edilmeye çalışılıyor. Mağdur edilenlerin hepsi vatansever Kurd soydaşlarımızdır. Hepsi de aynı derneklerde ya çalışmışlar ya da desteklemişlerdir. Olayları hepimizden çok daha iyi biliyorlar. Bizim tepkimizi bile geçiştirmeye çalışıyorlar. Bu arkadaşların, bu değerli fedakar soydaşların tepkilerini de söylemlerini de baskıyla geçiştirmeye veya susturmaya çalışıyorlar.

 

Bununla birlikte bazı sahte sosyal medya hesapları ile bize de ucuz yalanlarla saldırıp terbiyesiz iftiralarla beni ve yandaşlarımı tahrik ediyorlar. Susmak, istenmeyen çirkeflikleri kabul etmek demek. Kendi yandaşlarını da baskıyla susturmaya çalışıyorlar. Yine aynı soru ortaya çıkıyor: amacınız nedir? Bunu tekrarla sormakla birlikte size net olarak söyleyeyim: ben susmayacağım, geri adım atmayacağım. Siz yöneticiler dürüstçe görevinizi yapın, mağdurların mağduriyetlerini giderin. Bizim söyleyecek sözümüz kalmaz o durumda. Biz de sizin yandaşlarımız da hepsi durumdan memnuniyet duyar ve sizin faaliyetlerinizi alkışlarız. Bunları da biliyorsunuz. O halde hiç kıvırmayın. Derneklerin faaliyetleri amaca hizmete yönelsin, sonra da bizler saygı duyalım. Size net olarak söyleyeyim: sizin başka yolunuz yok. Boşu boşuna kıvırmayın. Tekrarlayayım: boşu boşuna kıvırmayın.