Bizim Londra, Paris ve Avrupa’nın diğer ülkelerinde ortaya çıkan yolsuzluklara yönelik müdahalemiz zorunluydu. O kişiler kim olursa olsun, Kurd milletinin kanıyla oluşmuş değerleri kendi çıkarları için kirletemezler. Biz de bu amaçla sesimizi yükselttik.
Gelinen aşamada, bu konularla ilgili Paris’teki derneklerde bazı önemli soydaşlarımızın ciddi sorumluluklar üstlenerek çözüm için çaba gösterdiklerinin farkındayız. Bu süreçte her türlü desteği sunmaya hazırız. Bundan sonraki en önemli mesele ise mağdur edilmiş dernekler üzerinden mağdur edilen soydaşlarımızın tüm mağduriyetlerinin giderilmesidir. Kimlikleri, pozisyonları ve vasıfları ne olursa olsun, bu süreçte rol alan herkes hesap vermek zorundadır. Biz başından beri bu çizgideyiz.
Ricamız şudur: Bu değerli kardeşlerimizin ve bu rezaletin çözülmesini isteyen diğer tüm soydaşlarımızın bu süreçte bizi anlaması ve hiçbir boşluk bırakmamasıdır. Kim hata yaptıysa, biz bugüne kadar hiçbir günahsız insanı suçlamadık. Eğer biri “Ben günahsızken suçlandım” derse, biz elimizdeki tüm delilleri paylaşmaya hazırız.
Bizim tek talebimiz; mağduriyetlerin giderilmesi, işlenen suçların cezasız kalmayacağının görülmesi ve bir daha benzer suçların işlenmemesinin sağlanmasıdır. Kimseden korkumuz veya çekincemiz yoktur; ayrıca haksızlık yapacak kadar ölçüsüz değiliz.
Son günlerde yaşanan gelişmelerin milletimize fayda sağlayacağına inanıyoruz. Hem sorunların sorumlularının hem de mağdurların bu sürecin tarafı olmasını rica ediyoruz. Suç işleyen bilsin ki bizim elimiz onların yakasındadır. İmam Şahin’in yaptığı gibi, herkes hatasını ve kusurunu düzeltmek için adım atmalıdır.
Kurdler adına mücadele ettiğini söyleyen çevreler, özellikle Avrupa’daki dernekler, Kurdlerin güvenliği, huzuru ve refahı için çalışmak zorundadır. Bizim faaliyetlerimiz de bu çerçevededir. Diasporada bir soydaşımızın iş yeri varsa, o iş yerinin geliştirilmesi için destek sunmak gerekir; onları taciz etmek, darp etmek veya tezgâhına çökmeye çalışmak ise açıkça suçtur ve buna müdahale edilmelidir. Bir soydaşımız ailesiyle birlikte ticaret yapıyorsa, bu desteklenmesi ve örnek alınması gereken bir durumdur.
Bu tür soydaşlarımıza yönelik saldırılar ve tezgâhlarının bozulması, elbette ki seyirci kalamayacağımız olaylardır. Daha birçok gelişme yaşanacaktır. Kurd milletinin siyasi hareketleri, milletimizin davası ve geleceği için ortak bir paydada buluşmak zorundadır. Ortak payda, ortak hedef olmadan olmaz.
Milletimizin kendi kendisini savunması ve koruması gerekir. Elbette ki milletimiz kendi kendini yönetmeyi başardıktan sonra, devletimizin görevi milletimizin güven ve refahını sağlamaktır. O gün gelene kadar, bu dava ile ilgilenen herkes üzerine düşeni yapmakla mükelleftir.
