Kürd halkına karşı savaşı dayatmak Türkiye Devletine ve kendilerini Türk kabul eden insanlara hiçbir yarar getirmez.
Aksine, Türkiye’yi yıkıma sürükler. Bunu görmemek körlüktür.
Benim yazıyor olduklarım Türkiye’yi yönetenlerin körleşmiş gözlerini açmaya yetmiyorsa eğer varsın kör kalsınlar.
Kürd halkına dayatılmış olan soykırım dayatmasında ısrar etmek Türkiye Devleti’nin sonunu getirir. Türkiye Devleti’nin faşist yapısının yok olup sona ermesi önemli değil. Kendilerini Türk olarak kabul eden soysuz ve zavallı insanlar için de daha iyi olur. En azından, faşist bir devletten kurtulmuş olurlar. Kendilerine barış ve refah içinde yaşamayı idame etme olanakları oluşmuş olur.
Beni düşündüren, beni ilgilendiren, böylesi bir sonuca gidecek olan yolda çok insan kanı akacağı ve tahribatın toplumda derin yaralar oluşturacağıdır. Dünkü Irak’ın durumu ve bugünkü Suriye’nin durumu orta yerde gözlerimizin önünde duruyor. Türkiye’yi istisna sanmayın.
Ak Parti’nin MHP ile ittifak kurması normaldir. Demokrasilerde böylesi ittifaklar olabilir.
Burada bir soru işareti var… Diğer yazımızın içeriğinde Bay Bahçeli’nin özel durumunun şantaj malzemesi olarak kullanılması, Ak Parti’ye ve Türkiye’ye çok daha fazla zarar verir.
Ayrıca, 1970’li yıllarda Bay Demirel’in Bay Erbakan’ın MSP’si, Bay Türkeş’in MHP’si ve birkaç küçük partiyle kurmuş olduğu sözüm ona Milliyetçi Cephe ittifakı Türkiye’yi on iki eylül 1980 askeri darbesine sürükledi.
Ak Parti büyük umut vaatleriyle kurulup başarılı işler yaptı.
Ak Parti’nin mensupları ve icraatları Ak Parti’yi büyütüp güçlendirdi, ittifaklar değil. Ak Parti’nin bugünkü yöneticileri leş kargalığına soyunmuş olup bu gerçekleri görmek istemiyor olabilirler.
Biz doğruları biliyoruz. Ak Parti’nin kurucuları ve birinci-ikinci dönem parlamenter ve yöneticileri de doğruları biliyorlar.
Ak Parti’nin kuruluş dönemi, birinci ve ikinci dönem parlamento, Belediye seçimleri ve Anayasayı değiştirebilme referandumu süreçlerinde biz Ak Parti’yi destekledik. Benim Diyarbakır’da bulunan işyerlerim Ak Parti’nin seçim büroları olarak kullanıldı. Yine o süreçte bir servet sayılabilinecek şahsi paramızı harcadık. Hiçbir menfaat beklemedik. Hiçbir özel ilgi talep etmedik. Hiçbir şekilde kredi veya teşvik almadım. Talep bile etmedim. Destek sunmamın nedeni, o süreçte Ak Parti’de kurucu olan değerli insanlar, Kürd sorununu Kopenhag kriterleri ve Avrupa Birliği normlarına uygun olarak çözeceklerini vaat etmeleridir. Şimdi Ak Parti faşizmin, talancıların ve ahlaksızların güdümünde çirkin bir yapıya dönüştü.
En acı olanda, Ak Parti, Kürd ve Kürd’lüğün düşmanlığının başını çeken ve her tarafı
Kürd kanına bulaşan çeteye dönüştü. 2013 yılından beri de Ak Parti’ye muhalefetim.
Çünkü, Ak Parti 1970’lerin MHP’sine dönüştü.
Bay Bahçeli, Kürd’ler ciğer paremizdir(!?) demiş.
Hiçbir Kürd senin pis ciğerinle kirlenmeyi kabul edecek düzeyde seviyesiz ve düşük değildir. Sübyancı bozuntusu, sen kim soylu, asil Kürd halkını ağzına almak kim?
Hiçbir Kürd Ak Parti ve MHP ittifakından ürkmez. Yalnızca tiksinir. Pislik kokan bu ittifak bizi tiksindirdi.
Kürd halkı Türkiye ile kanlı savaş istemiyor. Çünkü, Türkiye’nin yarıya yakın Kürd ve Kürd halkının akrabasıdır. Çok iyi bilinsin ki , Afrin, Kerkük, Erbil, Diyarbakır, Ormiye, Mahaba, Erzurum, Sivas, Gazi Antep, Cobanê ve diğer Kürd şehirlerinin ve Kurdîstan’ın her toprak karışı her Kürd bireyi için, özellikle benim için kutsaldır ve birdir. Siz, siz olun, aklınızı başınıza alın gelin Kürd halkının haklarını saygılı bir tavırla ve anlaşarak iade edin. Kürd’lerle dost kalın. Truva atı ve Rum oyunlarına sığınmayın.
Barbarlık naralarıyla yok olmayın. Kurd u Kurdîstan her bijî
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin