Yaşamımız amacımız için olmalıdır. Amaçsız yaşamak sorumsuz yaşamaktır. Yaşamımız boyunca hedefimiz neyse amacımız da odur. Amacımızı, hedefimizi bilmiyorsak, günü birlik yaşıyorsak eğer, sorumsuz yaşıyoruz demektir. Amaç, hedef için sorumluca davranıp azim ve inançla çalışırsak eğer, hedefimize istediğimiz gibi ulaşamazsak dahi, bıraktığımız yerden ilerisine, bizden sonrakiler yükü taşırlar. Bireysel olarak bir hedefe ulaşmak amacıyla başlatmış olduğumuz çalışma, bizden sonrakiler tarafından hedefe ulaştırılırsa eğer, başarıyı kendi başarımız olarak kabul etmeliyiz. Yaşamımız disiplinli olmalıdır. İsrafı “Günah” olarak görmeliyiz. En önemli israf da zaman ve emek israfıdır. Bir dakikalık zaman ve bir dakikalık emek önemlidir, önemsemeliyiz. Her bireyin amacı, hedefi aynı olmayabilir. Ancak her bireyin amaç ve hedefi olmalıdır. Her birey sorumlu davranmalıdır. Her birey sorumluluğunu ciddiyetle yerine getirirse eğer, o birey mutlaka başarılı olur. Başarılı olan birey hep mutlu olur. Toplumumuzun bu prensiplere bağlı yaşamayı alışkanlık edinmeleri toplumumuzun bireylerinin yaşam standartlarının kalitesi yükselir. Toplumumuzun da yaşam standartlarının kalitesi kendiliğinden yükselir.
Amaçsız, hedefsiz, sorumsuz ve disiplinsiz yaşayıp israfla birlikte günübirlik yaşamak zavallılıktır. Yazıktır ve günahtır. Günah, korku ve başarısızlık insanı robotlaştırır. Biz, korkusuz ve günahsız yiğitlerimizin başarılarının örnek alınmasını istiyoruz. Robotlaşanlara da insanlığa dönmeyi öğretelim. Bağımsız Birleşik Kurdistan Devletinin resmileşmesi amaç ve hedef edinelim. Küçük işleri de küçük insanlara bırakalım. Dem xweş.
Saygılarımla,
Hüseyin Baybaşin