Bağımsız Kurdistan Talebi ve Kurd Halkının Yaşadığı Zulüm

0
351

Bizim ulusumuz 100 yıldır zulüm ve soykırım uygulamaları altında ezildiğini bilmeyen bir Kurd, demek ki Kurdlükten uzaklaşmış demektir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin faşizmi oluşturduğunu ve bugüne kadar gelen iktidarların (merhum Turgut Özal hariç) hiç kimsenin Kurdlerin sorunlarıyla ilgili çözüm bulmaya yanaşmadığını ve uğraşmadığını görüyoruz. Erdoğan ve Özgür Özel gibi isimler, zaman zaman haktan, hukuktan bahsetmişlerse de aslında Kurdlerin desteğine ihtiyaç duydukları zaman, kendi oyunlarıyla Kurdleri kandırmaya çalıştıkları gerçeğini bilmeyen Kurdler, Kurdlükten uzaklaşmış demektir.

Daha önce Erdal İnönü, bizzat Diyarbakır Adliyesi’ne gidip Ahmet Türk Bey’in serbest bırakılması için etki göstermişti. Demokratik bir yapı oluşturacağını ve Kurd sorununu çözeceğini söylemişti. Daha sonra Süleyman Demirel ile birlikte Diyarbakır eski belediyesinin önüne gidip “Biz Kurd realitesini kabul ediyoruz.” demişti. Ancak işleri bittikten sonra, etkin Kurd insanlarını katletmek için liste oluşturup uygulattılar. Kurdlerin ellerindeki işlerini ve güçlerini alıp, onları etkisizleştirmek için her türlü rezilliği yaptılar.

Bugün Özgür Özel’in Selahattin Demirtaş kardeşimizi ziyaret etmiş olması da kendi çıkarı içindir. Kurdlerin hak ve hukuku ile ilgili hiçbir kararları yoktur ve böyle bir kararı alabilecek cesaretleri de yoktur. Daha dün, Özgür Özel denen kişi, anayasanın birinci, ikinci ve üçüncü maddesine el uzatanların elini keseceklerini söylemişti. Biz bunları unutmayalım. Biz Kurdlerin, dünyanın tüm uluslarından çok daha fazla demokrasiye ve barış içinde yaşama ihtiyacı vardır. Ancak, bize zulmedenlerin bize barış ve demokrasi getiremeyeceklerini de bilelim.

Selahattin Demirtaş bizim kardeşimizdir, bizim insanımızdır; ancak onun söylediklerine kesinlikle katılmıyoruz. O yürüyüşe de biz katılmayacağız. İnsanlarımızın da bunu bilmeleri lazım. Erdoğan’ın da, Özgür Özel’in de cehennemin dibine kadar yolları vardır. Türkiye terör devletinin de cehennemin ötesine gitme mecburiyeti vardır. Bize göre onların yeri budur.

Biz, bağımsız Kurdistan Birleşik Devletleri’ni oluşturacağız. Gereksinim de budur, yapılması gereken hizmet de budur. Hiç kimse, biz Kurdlere “Size zulmedenler size belli bir şekilde nefes alma hakkı versinler, siz de ona şükredin, teşekkür edin.” diyemez. Bu ayıplarını kendileri yaşamak istiyorlarsa, onlara hayırlı olsun. Ancak biz Kurdler, böyle bir ayıbı kabul etmeyeceğimiz gibi, tiksintiyle elimizin tersiyle de itmişizdir. Bundan sonra olacak olan da budur. Bağımsız Kurdistan Birleşik Devletleri, her biji!
Özgür Özel sen de bunu duy, Erdoğan bozuntusu sen de bunu duy. Selahattin kardeşimiz ve senin gibi düşünenler de bunu net olarak duysunlar. Eğer savaş istiyorlarsa, kazanmasına savaşırız. Eğer savaşa yatkınlarsa, biz savaşı bağımsız Kurdistan Birleşik Devletleri’ni resmileştirmek için yürütürüz. Her türlü detaylarıyla bu mücadeleyi sürdürürüz. Ama bize zulmedenlere hizmet için savaşmayacağız, söylemde de bulunmayacağız, eylemde de bulunmayacağız. Bunun net olarak anlaşılması gerekir. Bizim ulusumuz sahipsiz değildir. Bu pislik sürüsünün de kölesi hiç değildir.