Kurdistan’ın siyasi hareketlerinin güç birliği yapmalarını ve aynı hedefe odaklanmalarını sağlamayı başarmak zorundayız. Kurdistani siyasi hareketlerinin her biri en azından bir düşman gücüne bağımlılıkları vardır. Bu gerçeği göz ardı edersek, kendimizi kandırmış oluruz. Hepsi aynı tarz ile bağımlı değildir. Farklı boyutta olsa da, Kurdistan’ın siyasi hareketlerinin her biri, bir şekilde, Kurdistan topraklarını işgal etmiş olan Türkiye, İran, Irak ve Suriye gibi Kurd düşmanı bu faşist ve barbar devletlere bağımlıdır. “Bağımlıdır” diyoruz, “bağlıdır” demiyoruz.
Bağımlılık ve bağlılık biribirinden tamamen farklıdır. Doğruları kabul etmek zorunda olduğunuz gibi, tedbirlerimizi de almak zorundayız.
Kurdistan topraklarını işgal etmiş olup egemenlikleri altında tutuyor olan Kurd düşmanı faşist devletler, Kurd bireylerinin her adımını kontrol altında tutuyorlar. Siyasi hareketlerin hepsi, bu faşist devletlerin egemenlik alanlarına girip çıkmak zorundadırlar. Yiyecek, eğitim, sağlık, barınmak gibi temel gereksinimlerini, bu barbarların egemenlikleri altında olan alanlarda veya o alanları geçmek suretiyle temin etmek zorundadırlar. Kurdistani siyasi hareketlerin bu tarz ilişkilerini doğru olarak kabul etmezler ise de, bu ilişkileri sağlamak ve yürütmek zorundadırlar. Zorundadırlar çünkü aksi durumda nefes bile alamazlar. İlişkileri, temel gereksinimlerini gidermek içindir. Bu ilişkiler, son dönemlerde Kurd u Kurdistan davasına asla yarar getirmeyeceği, acı dolu deneyim sürecini yaşatarak gösterdi. Efrin ve Kerkuk en son acı örneklerdir.
Bu gerçekler ışığında, siyasi hareketlerimizi eleştirerek, suçlayarak kendilerine yol gösterici veya yararlı olmalıyız. Bu ilişkiler, sürekli olarak Kurd u Kurdistan davasına ve düşman güçlerle ilişki içinde olan siyasi hareketin kendisine de yalnızca zarar vermiştir. Bundan sonra da hep zarar verecektir.
Biz, bu dramatik sorunumuza çözüm bulmaya yoğunlaştık.
Kurdistan Birleşik Devletleri proje taslağını hazırlarken, en çok bu husus uğraştırdı. Sonuçta, işgalci düşman devletlere karşı, Kurdistan Halkını ve siyasi hareketlerini korumayı garanti altına alabilecek bir veya daha fazla güçlü devletlerle anlaşmanın zorunluluğunu kabullendik. İsrail ve ABD ile müttefiklik düzeyinde-temelinde ortaklık anlaşmasını sağlamayı başarmanın, Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmileşmesinin ANAHTARI olduğunu kabullendik. Bu gerekliliği görmeye çalışırsak, önemini çok daha iyi görürüz.
Kurdistan Birleşik Devletleri projesi bazı çevrelerce anlaşılmamış, diğer bazı çevreler de anlamak istememişlerdir.
Bilinmesini istiyoruz ki, bu projenin her detayı düşünülerek, hesaplanarak, uzmanların görüşlerinden, tarihi bilgi ve deneyimlerden yararlanarak kararlaştırılmıştır. Bu proje, Kurd u Kurdistan davasını, “Yekîtîya Dewletên Kurdistan ile taçlandıracaktır” dediğimizde, inanarak söylüyoruz.
Bize ulaşan yorum, eleştiri, soru ve önerileri değerlendirerek bir daha bu içerikte paylaşım yazısını gerekli gördük.
Yılsonundan önce, çok önemli kazanımların duyuruları, Hükümet sitesinden öğreneceğiz.
Kurdçü soydaşlarımızdan ricamız, kendilerine güvenmeleri, Kurdistan Birleşik Devletleri projesine inanmalarını ve sahip çıkmalarıdır.
“Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmiyet kazanmasını zorlarsanız, Üçüncü Dünya Savaşı çıkar” diye ciddi mesaj gönderen Kurd Halkının kanını ve milli servetini kendilerine sermaye yapmış olan güç odaklarına net ve kararlı cevabımız vardır.
Bizim için Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmiyet kazanması esastır.
Korku nöbetleri geçiren rebenlere de sözümüz var.
Kurdistan Birleşik Devletleri, sizinde güvencenizdir.
Xwedanê me bimera ye. Ji vîya bêtir, xweştir dîlana serbixwebunê ye.
Bimînin di xêr u xweşîyê de. Jibona dîlanê amade bin.
09-09-2018
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin