Kürd halkı, son yüzyıllık süreçte özgürlük hesaplarını doğru perspektif çerçevesinde geliştiremedi. Kurdistan ülkesinin, bugünkü söylemiyle uygar Devlet yapılanmasına kavuşamamışlığının temel nedeni de budur. Temel çerçeve hep yetersiz kalmış. En önemli yetersizlikte siyasi birlikteliğin sağlanması başarılamamış. Bu yetersizlik bugün bile aşılamamış. Siyasi bilinç özgür iradeyle gelişmemiş. Siyasi bilinç bugünkü ortamın koşullarına uygun anlayışı oluşturamamış. Bazı siyasi çevreler kendilerine bağlı taraftarlarla sınırlı kalmışlar. Bir anlamda siyasi aşiretler oluşturmuşlar. Bireysel yetersizlik örgütlü yapılanmalara da yansımış. Yetersizlikler belirsizliği oluşturmuş. Akla kara fark edilemez olmuş. At izi it izine karışmış. Siyasi örgüt ve partilerin tüm istek ve taleplerini olumlu karşılayıp yanıtlayan Kürd halkı karamsarlığa sürüklenmiş. Siyasi örgüt ve partilerin yetersizlikleri belirsizliği ve karamsarlığı da ek olarak Kürd halkının ayaklarına kelepçe yapmış. Zihinsel karamsarlık, değerli, bilinçli ve birikimi olan insanlarımızı derin karamsarlığa ve bunalıma mahkum etmiş. Kapsamlı mücadele, halkımızın beklentilerine yanıt olamamış. Korkaklık ve fırsatçılık laçkalığı kabul edilir anlayışa dönüştürmüş. Kısaca değindiklerim, hepimizin bildiği sorunlardır. Kafamızı kumun altından çıkarmak ve gerçeklerimizle yüzleşmek zorundayız. Bencilliği, benci-liği, kibiri, kabalığı, boşboğazlığı, laçkalığı ayıplamalı ve aşılmasını öğrenmeli – öğretmeliyiz.
Az olsun, küçük olsun ama bana olsun anlayışı zavallılıktır. Bunu da aşmalıyız. Kendimiz gibi, vatanımızı, insanlarımızı sevmeliyiz. Anlaşamadığımız insanlarımızı kendi hallerine bırakıp anlaşabildiklerimizle müşterek hareket etmesini görev bilip zevkle uygulayalım. İnsanlarımızın geçimlerini sağlamalarını, yaşamlarını idare etmelerini sağlamalarına önemle destek olalım. Dayanışma anlayışını geliştirip benimseyelim. Bu anlayışla siyasi örgüt, parti ve yapılanmalara da yol gösterici olalım. Bireysel dayanışma siyasi dayanışmaya da yansımalıdır. Her birey ayrı görüşte olabilir. Geçimlerini ayrı ayrı iş-çalışma alanlarından sağlayabilirler. Ancak insanlarımız dayanışma ruhuyla dialog içinde olabilirler. Siyasi tartışmalarla yeni görüş ve perspektif geliştirebilirler. Bu tutumla üretken olup siyasi örgüt, parti ve yapılanmaları da ülke ve halk için müşterek hareket etmeye yöneltmeyi başarmak gerekir. Bu önerilerimiz kolay ve çok değerlidir. Kürd halkının siyasi temsilcileri müşterek hareket etmeyi, oksijen teneffüs etmek kadar önemseyip benimsediklerinde, diğer beklentilere kolay ve gerektiği gibi yanıt olabilirler. Biz Kurdistan’lılar kendimizi ciddiye alırsak sorunlarımızı ciddiye alırsak, çözümler için disiplinli ciddiyetle çalışırsak eğer kendi vatanımızda huzur, güvenlik, refah ve istikrarlı ortamda yaşayabiliriz. Bunu başarmak bizim birinci derecede önemli işimiz görevimiz olmalıdır. Bizim vatanımızda, bizim topraklarımızda hiçbir halk hiçbir Devlet bizim üstümüzde hak ve söz sahibi olmamalıdır. Bunu asla kabul etmeyelim. Buna asla izin vermeyelim. Siyasi maksatla Kurdistan’ın Kürd’ün it’ine bile saldırıyı bütün Kürd’lere yapılmış kabul edelim. Bu tutumla bu tutkuyla bu anlayışla siyasi birlik oluşturalım. Bağımsız Birleşik Kurdistan Devletini resmileştirelim. Hedefimiz budur. Hedefimize ulaşmak amacıyla ortaklarımızı biz belirleyelim. Her bîjî. Dem a we xweş.
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin