İnsanlar suç işlediklerinde, işlemiş oldukları suçun cezasını çekmek için hapis edilirler. Kürd halkı ise, Türklere sahip çıktıklarından dolayı kendi topraklarında hapsedildiler. Türklerin Türkiye’si de gardiyanlık yapıyor. Bu rezaletin başka bir örneği daha yok dünyada.
Selahattin Demirtaş kardeşimiz niye hapiste? Ne güzel bir soru değil mi? Selahattin Demirtaş, Türk halkını Türk devletinin rezaletinden kurtarmak istediği için hapistedir. Başka ne bekliyorduk ki? Tuvaletten temiz koku beklenir mi?
AK Parti de politika yapıyor olan Kürd asıllı dostlarıma ve soydaşlarıma çok üzülüyorum. Çünkü hapsedilme sırası onlarda. Türklüğün soy geleneğidir.
Bay Erdoğan niye balıkçılarla balığa çıktı biliyor musunuz? Kasımpaşalı balıkçılara ‘’general olmak için müracaat edin’’ diye mesaj göndermiş. Vay uyanık vay. Balığı beleşe getirecek. Bay Erdoğan hapishaneye girince yüksek sesle nara atacakmış. Devlet, bu nedenle ses geçirmez hücrelerden oluşmuş hapishane yapıyormuş. Birde bu adama gardiyanlık yapacak olanlar aranıyormuş. Bu adam ‘’çekilmez’’ diye kimse gardiyanlık yapmak istemiyormuş. Yaaa! Türk basını bunları yazmıyor değil mi? Eh, ne diyeyim. Ergenekoncular utansın.
Biraz espriyle karışık söylemlerden sonra iki konuyu izah edelim.
i) Bay Erdoğan ve diğer bazı devlet yöneticileri, Türkiye’nin olağanüstü hal uygulamasını ‘’Fransa’daki olağanüstü hal uygulamasıyla’’ kıyaslamışlar. Bu adamlar yaptıklarını, uygulamalarını denk örneklerle kıyaslayamazlar, yaparlarsa gülünç olmazlar. Fransa devleti olağanüstü hal uygulamasından ötürü devletin güvenlik, istihbarat, adliye, politikacılar, işveren ve yatırımcıları, eğitimciler, sağlık görevlileri, pilot ve basın mensuplarını tutuklamıyorlar. Gazete ve televizyonları kapatmıyorlar. Siyasi rakiplerini etkisizleştirmek amacıyla kanun hükmünde kararname çıkarmıyorlar. Dünya bunları görmüyor, bilmiyor mu zannediyorsunuz? Fransa, olağanüstü hal uygulamasının arkasına sığınarak yüz binlerce devlet memurunu işten atmıyor.
Halkın gözleri önünde polis, asker, hakim, savcı ve benzeri devlet görevlilerini tekme tokat dövmüyorlar. 15 Temmuz olaylarından ötürü darbe teşebbüsü olayına bulaşmış olan şahıslar elbette yasal çerçevede gözaltına alınabilirler. Tutuklanıp yargılanabilirler. Devletin yasalarını ihlal edenler de tutuklanıp yargılanabilirler. Bu uygulamalar için olağanüstü hal uygulamasına ihtiyaç yok ki. Fransa kıyaslamasıyla gülünç duruma düşüyorsunuz. Sizin derdiniz üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. Bağcının susacağına veya teslim olacağına inanıyorsanız, ağlayacak halinize gülüyorsunuz demektir.
ii) Birde ekonomi konusunu basit ve günü kurtarmak amacıyla söylemlerle geçiştirmeyin. Ekonominin çok geriye gideceğini ben bile aylarca önce yazdım. 2017 ekonominin şok yılı olacak. Enflasyon artacak. İç savaş kızışacak. Eğer siz devleti yönetenler bu sorumsuz tutumunuzu sürdürürseniz, olumsuzluklar çok daha hızlı ve derinleşerek gelişecek.
Bunları görebilmek için dahi olmak gerekmez.
Kendilerinin Türk olarak kabul edip Türkiye’nin yıkıma sürüklenmesini istemeyenlere uyarımızdır. Kürd kardeşlerime, soydaşlarıma da, Kürdlüğe sarılmakta kurtuluşu aramalarını tavsiye ediyorum. Buna, Kürdçe düşünüp, Kürdçe konuşup Kürdistani dayanışmayla başlayabilirsiniz.
Silav u rêz
Hüseyin Baybaşin