1992 yılında Diyarbakır Dağkapı’da bulunan kasaphane dükkanında içerde otururken Türkiye Devleti eşkıyaları tarafından kalleşçe kurşunlanmıştır. Türkiye Devletinin Kurdistan şehirlerini terörize ederek, halkı sindirip göçe zorlamak ve köy halkına karşı soykırım uygulamasını başarıyla tamamlamak amacıyla seri cinayetler işliyordu. Kürd halkının etkin bireylerini sistemli olarak katlediyordu. Ebedin’de o süreçte Türkiye Devleti eşkıyalarının hedefi olmuştur.
Evinden işine, işinden evine ve camiye ibadet için gidip gelen örnek bir aile insanıydı.
Siyasetle hiç ilgilenmemişti. Devletin eşkıyalarının hedefi olması yalnızca Kürd kimliğinden ötürüydü.
O kalleşçe saldırıda kafasına isabet eden alçak Devlet kurşununa rağmen Xweda(Kürd Tanrısı) onu korudu. Uzun yıllar tedavi görmesi sonucu iyileşti ve aynı tarzda yaşamını İstanbul’da sürdürdü.
Çok dindar ve gerçek bir Hanımefendi olan kız kardeşim Sebahat ile evliydi. Altı çocuk ve altı dan fazla torunları var. Ebedin bizim site ve facebook’un daimi takipçisiydi. Yıllarca kemoterapi tedavisi gördü. Yılbaşı gecesi yaratanın rahmetine kavuştu.
Mekanı cennet olsun. Bu da bu tarzda benim özel bir konumdur. Sizlerle paylaştığım için mazur görünüz.
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin
