İŞİD terör örgütü lideri El Bağdadi’nin öldürülmesi başarılı bir operasyon olarak kabul edilmelidir. Ama bu şahıs İŞİD terörizmin lideri idi. Bu şahıs İslami aşırı terörizmin lideri değildi. El Bağdadi’nin öldürülmesi aşırı İslami terör eylemlerinin değişmesini veya gerilemesini sağlamaz. Aynı Bin Ladin’in öldürülmesinden sonra hiçbir şeyin değişmediği gibi! İslami aşırı şiddet terörizmi, İslam ülkelerine, İslam inancına ve İslamiyete hizmet etmedi edemez de.
NATO ittifakı için, AB üyeleri için, ABD için en önemlisi de Türkiye’nin uygar onurlu vatandaşları için Recep Tayyip Erdoğan’ı İslami şiddet terörizmin ideolojik lideri olduğunu kabul etmeleri zor olacak. Ama gerçek budur.
İslami aşırı akım liderlerini etkisizleştirmek sorunun çözümüne yönelik hiçbir yarar sağlamaz. Aşırı şiddet eylemini esas alan İslami terörizmi etkisizleştirmek zorunluluktur.
ABD’nin, NATO’nun, AB’nin ve resmiyet kazanması zorunlu duruma gelen Kürdistan Birleşik Devletleri’nin bu mücadelenin temelini oluşturmaları ancak başarıyı getirir.
Elbette ki bu mücadelede İsrail’in yerini gözardı etmemek gerekir. İslami inanç camiası içerisinden aşırı şiddet ile İslamı yayma anlayışının ortadan kalkması için Mısır’ın, Suudi Arabistan’ın ve Ürdün’ün de bu mücadelede etkin rol almalarını sağlamak zorunludur.
Türkiye ‘nin Kürdistan topraklarını işgale son vermekten ve uygar devlet yönetimini kalıcılaştırmaktan başka hiçbir çıkar yolu yoktur.
Biz Kürtler için güç birliği içerisinde Kürdistan Birleşik Devletleri’nin resmileşmesini sağlamak ölüm kalım meselesidir. Ya hepimiz ölüp etkisizleşeceğiz yada Kürdistan Birleşik Devletleri’ni resmileştireceğiz. Bu kadar basit!
Saygılarımla. Hisên Baybaş