Türkiye Devleti kurulduğu günden bugüne kadar Kürd halkına yönelik barbarlık ve sistemli soykırım hep uygulandı. Son dört-beş yıllık süreçte ise uygulamalara aşağılanmanın ve ahlaksızlığın en iğrenci eklenmiştir.
Türkiye’yi yönetenler akıl tutulmasını yaşıyorlar. Kendi çocukları, torunları dâhil gelecek kuşakların geleceklerini yok ediyorlar. İnsan gibi yaşayabilmelerini istemiyorlar. Bunun sonunda varmak istedikleri hiçbir hedef yoktur. Uygulamaları çok net olarak bunu gösteriyor.
Afrin işgali hakkında yalan açıklamaların dışında tek bir insani ve mantıklı izahat yapılamıyor. Türkiye’nin her tarafında Afrin halkına yapılıyor olan barbarlık için dualar okunması organize ediliyor.
Türkiye Devleti’ni yönetenler, kirli ve kanlı uygulamalarına dini inancı malzeme yaparken, çirkeflikleriyle gülünç duruma düşüyorlar.
Afrin, Türkiye’nin sınırları ötesinde bulunan bir Kürd şehridir. Siz, Türkiye Devleti adına Afrin’e girmeye yönelmekle Türkiye Devleti’ne en büyük kötülüğü yapmış oldunuz. “Kürd kardeşlerimizle bir sorunumuz yoktur”(!?) dediğinizde benim midemi bulandırıyorsunuz. Allah belanızı vermiş ama farkında değilsiniz. Pis ağzınızla kutsal söylemleri de kirletiyorsunuz. Kirli zihniyetinizle barbarca uygulamalarınızı sürdürdüğünüz sürece dualar sizi kurtarmayacak. Kutsal kelamlar faşizmin kudurmuş köpeklerinin insanlık dışı uygulamalarına hizmet etmezler. Kirli ağızlarıyla dualarla barbarlıklarınıza destek amacıyla, mazluma zulüm etmenize ortak olanların Allah hepsinin tek tek belasını verecek. Afrin adına xwedanê Kürd belanızı vermiş bile.
Afrin’den it gibi kuyruğunuzu bacaklarınızın arasına indirip defolup gitmek zorunda kalacaksınız. Ben yaşıyorken, XWEDA Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmileşeceğini bana gösterecektir.
25-02-2018
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin