Türkiye’de devletin yapısı gibi politik işleyiş de temelsiz ve çok kirlidir. Devlet yapısının bir türlü gerçek Halk devleti olamayışının, gerçek devlet, Hukuk devleti, hak ve adaletin bu çerçevede görüleceği işleyişin temelinin kalıcılaşamamasının nedeni aynıdır.
Devletin kapısı, soygun kapısıdır. Devlet’in üst düzey görevlilerinin ezici çoğunluğu menfaat peşindedirler. Ak Parti’nin seçilmişleri, atanmışları istisnasız soygun çetesinin birer suç ortağıdırlar. Bu işleyiş devletin laçkalığından ötürü sürüp gidiyor. Soygun da, Ak Parti dönemi Demirel, Mc, Ml ve Çiller hükümetini, barbarlıkta da tek parti dönemi hükümetlerini çok geride bıraktı.
24 Haziran seçiminin Milletvekili adaylarının tek arayışları vardır çünkü seçenekleri tektir. Amaçları da tektir. Fırsattan yararlanmak tek seçenekleridir.
Ak Parti’nin soygun ve barbarlık şebekesine dönüştüğü açıktır. Türkiye’yi iç savaş kaosuna sürüklemek pahasına devlet yönetimini bırakmayacaklardır.
Bana ulaşan bilgiler, Ak Parti’ye muhalefet olan siyasi partileri oylarının çoğunlukta olan bölgelerde bilinçli provakatif eylemler organize edildiği içeriktedir. Bu bilgiler ciddi ve doğrudur. Bu bilgileri bana ulaştıran şahsiyetlerden rica ettim, ısrarla ve tekrar rica ediyorum, o bilgileri kamuoyuna açıklasınlar. Halk bilgi sahibi olup hazırlıklı olabilsin.
Türkiye’yi demokratikleştirmek sevdasıyla yönlendirilen Kurd Halkının oylarıyla siyaset yürüten çevreler ise faşist Türkiye devletinin ve soyguncu barbar yöneticilerine bağımlı duruma düştüler. Kurd Halkı adına siyaset yapıyor olan bu çevreler esasen dürüst, özverili, fedakar ve üstün ayrıcalıklı insani değerlere bağlı şahsiyetlerdirler. Ancak siyasi çizgilerini temelden gözden geçirmek üstün ayrıcalıklı özelliklere sahip siyasi hareketlerin misyon, lider ve yönetim kadrolarını çok iyi tanıyorum.
Siyasi hareketlerin günün koşullarına, Dünya’nın ve bölgemizin mevcut durumuna ve de Halkımızın beklentilerine uygun yanıt olabilecek açılımlara, değişimlere açıkça yönelmelidirler.
Dostlar pazarda görsün diye, Kurd’lük kimliğini kullanıp Kurd düşmanlarına hizmet ediyor olan ucuz kişiliksiz, tırşıkçi olduklarını bildiğimiz sülük bozuntularına hiçbir diyeceğim yoktur. Hepimiz, Kurdistan’da bozguncu virüslere dönüşen bu karakterleri çok iyi tanıyoruz.
Kısaca değindiğim bu gerçekler ışığında Kurdistan’ın soylu yurtsever değerlerinin, Kurd Halkının hak ve hukuklarına sahip olabilecekleri siyasi oluşumlara yönelmelidirler. Kurdistan siyasetine yeni vizyon ile güç katmalı ve hareketlilik oluşturmalıdırlar.
Canlarını ve bütün yaşamlarını Kurd u Kurdistan adına ortaya koymuş olan fedakar soydaşlarımızın oluşturdukları siyasi hareketler, Kurdîstan’ı işgal etmiş olan, Kurd düşmanı faşist ve barbar devletlere bağımlı duruma düştükleri, güdümlü siyaset yürütmek zorunda oldukları açıktır.
Bizim içinde olduğumuz, hatta bizzat oluşturmuş olduğumuz Kurdistan Birleşik Devletleri projesi mutlaka başarıya ulaşacaktır. Bu proje ile Kurdistan Halkı, kendisine soykırım dayatmış olan faşist işgal güçlerine hizmet etmekten kurtulacaklardır.
Kurdistan Birleşik Devletleri Hükümeti, müttefik ortaklarla birlikte işgalcileri Kurdistan’dan kovacaktır. Ötesi teferruattır. Em bi xwedê u Gelê xwe bawerin. Win jî bawerbin. Ewê dengê me bigîje we. Dem xweş.
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin