Kurtuluş mücadelesi için son ayaklanma yakındır. Kurd û Kurdistan davası, son ayaklanmanın ardından Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmiyet kazanmasıyla sonuçlanacaktır. Bu sürece hazırlanmak zorundayız; süreç kapımızı çalmıştır ve biz buna kapımızı kapatamayız.
Ayrıca bu süreçte zırlayanlar, horlayanlar ve horozlananlar da olacaktır. Biz Kurder, kararlılıkla bağımsızlık hedefine odaklanmaktan ödün vermeyeceğiz, bu bilinmelidir. Kurdlüğümüzden ödün vermemizin düşünülmesi bile Kurdlüğümüze ihanet olarak değerlendirilmelidir.
Hepimiz doğup büyüyecek ve öleceğiz, ancak Kurdistan’ın bağımsızlığı, biz Kurdlerin aşağılanmaktan kurtulması demektir, pisi pisine ölmekten kurtulmak demektir.
Her Kurd bireyinin bildiği gibi işgalciler, her Kurd ailesinden insanlarımızı katletmişlerdir. Her birimizin kardeşi, kuzeni, yeğeni veya ailesinden birileri katledilmiştir. Şahsen benim kendi ağabeyim, Türkiye terör devletinin teröristleri tarafından katledilmiştir. Yalnızca bununla da sınırlı değil; sayısını tam olarak bilemediğim kadar yakınım katledilmiştir. Bu demektir ki işgalcilerle birlikte yaşamamız mümkün değildir.
Bizim çektiğimiz rezaletler, terör devletleri tarafından uğradığımız hakaretler, aşağılanmalar ve katledilmeler rağmen, biz bir arada yaşamak için birçok canımızı ve kanımızı verdik, ama yaranamadık. Demek ki bu ahlaksızlar, bizim yok edilmemiz için ellerinden geleni yaptıkları gibi, yapmaya devam edeceklerdir. Demek ki bunlar, bizi kendi topraklarımızda yok etmeyi ve bunun ötesinde çalışmayı düşünmektedirler.
Coğrafyamızda huzur, barış ve refah düzeni sağlanması olanaksız görünüyor; yani bu ahlaksızların politikalarının tutması mümkün değildir. Bizim, kendilerinin egemenliği altında yaşamayı kabul etmemiz de mümkün değildir. Demek ki bu coğrafyamızda huzur, barış ve refah düzeninin sağlanması da olanaksızlaşıyor.
Birilerinin bizim Türkiye terör devletinin egemenliği altında yaşayabileceğimizi düşünmeleri, dillendirmeleri veya o arayışa yönelmeleri kesinlikle yanılgıdır. Bunun kalıcılaşacağını düşünenler de gerçekçi düşünmüyorlar; bu gerçekçi değildir. Herkes kendi evine ve içine bakmaya yönelmelidir. Biz de bunu gerçekleştirmek için yaşadığımızı bilmeliyiz.
Hepimiz görüyoruz ki işgalciler kontrolden uzaklaşmışlardır. Bunu kabullenmeseler de hepimiz bu gerçeği görüyoruz. Kendilerini Türk olarak kabul eden çevreler de dahil herkesin güven, huzur ve refah içinde yaşayabilmesi yalnızca ve yalnızca Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmileşmesi ile mümkündür. Bunu görmeyenler de görsün, görmek istemeyenlerin de bir diyeceğimiz yoktur. Ancak bizim yapacağımız budur, bunu gerçekleştirmek zorundayız.
Selametle.
