Kürt halkı esir olarak yaşamak için doğmadı! Kürt halkı sömürülmeye laik değildir. Kürt halkı, Kürt olmayanlarca yönetilmeye razı değildir. Kürt halkı Kürdistan topraklarının işgalcilerce sömürülerek yönetilmesini istemiyor.
25 Eylül 2017 tarihinde Güney Kürdistan’da gerçekleşmiş olan bağımsızlık referandumunun Kürt halkının özgür iradesiyle vermiş olduğu karardır. Kürdistan diğer parçalarında da bağımsızlık referandumu olsaydı sonuç aynı olurdu. Soylu tarihe sahip asil Kürt halkının bağımsızlık istemediğini düşünmek gerizekalılıktır.
Kürt halkından Türkler, Araplar ve Acemler tarafından sömürülmeyi kabul etmelerini istemek Kürt halkına hakarettir. Kürtlere yönelik böylesi isteklerin kaynağı Kürt siyasi şahsiyetlerin ve hareketlerin olması ise ulusal ihanettir.
Biz Kürtler tarihimizi doğru öğrenerek tarihimiz boyunca kimlerin bize neyi, niye ve nasıl dayatmış olduklarını barbarca zulüm ederek sömürdüklerini öğrenip kendimize halk ve ülkemize sahip çıkmak için çalışmak zorundayız. Bu anlayış çerçevesinde bizler tarihimizi ve tarihimiz boyunca bizlere yönelik barbarlığı, zulümü öğrendik. Bizim milli servetimizi çalmak için bizi sömürdüklerini de gördük.
Bunun böylece sürüp gitmesi için de Kürdistan’ımızı parçalara bölüp paylaştıklarını ve sürekli olarak halkımıza yönelik sistemli soykırım uyguladıklarını öğrendik. Bu nedenlerden dolayıdır ki, Kürdistan’ın tamamını birleştirip bağımsız devletimizi resmileştirmeye karar vererek ilk adımımızı attık.
Kürdistan Birleşik Devletleri Hükümetinin kuruluşunun ilan edilişi bu amaca hizmet içindir.
