HDP yönetimi Türkiye partisi olmaya çalışırken Kürd halkının beklentilerine yanıt olmaktan uzaklaştığından dolayı seksen kişilik parlamento üyesine sahipken elli kişilik parlamento üyesine sahip olmakla otuz üyesini kaybetti. HDP yöneticileri Bay Erdoğan’ın üç aylık süre ile ikinci kez genel seçime gitmesini engelleyebilirdi. Bay Erdoğan’la bireysel sataşmaya girmeyeceklerdi. Çünkü; halk kendilerine mağduriyetimizi giderin diye oy vererek yetkilendirdi siz seksen milletvekiliyle etkili olabilirdiniz. İkinci seçimde oylarınızın düşeceğini görmeliydiniz.
Bay Erdoğan’ın ekibiyle anlaşma yolunu bulup koalisyon hükümetini kurmaya gayret etmeliydiniz başarılı olmak için gayret etmeliydiniz. AK Partililer kabul etmeseydiler halk sizi takdir eder AK Partiyi cezalandırırdı. HDP’nin tek başına iktidar olabilme şansı yoktu. Bunu bildiğiniz için iktidar ortağı olma fırsatını kaçırmayacaktınız. Bakanlık paylaşımı için dayatmacı bile olmayacaktınız. AK Parti sizi ret etseydi, CHP, MHP olanağını zorlayacaktınız. Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu iki parti zaten birlikte hareket etmişlerdi. Siyasi olgunluk göstermeliydiniz.
Hasip Kaplan, Selahattin Demirtaş Beyler ve Leyla Zana Hanım koalisyon çalışmalarını yürütüp iki taraftan birini ikna etseydi eğer, Türkiye’de Kürd sorunu gibi HDP’nin durumu da çok daha iyi durumda olurdu bugün. Eğer taraflar ikna olmasaydılar yine de halk HDP’yi takdir ederdi. Madem Türkiye partisiyiz diyorsunuz o halde öyle de davranın o temelde politika yapın.
Diğer taraftan HDP barış partisi olma konumunu, kendilerini Türk kabul edenlere de Kürd halkına da kabul ettiremedi. Barış partisi olduğunu dünyayı yöneten güçlere de kabul ettiremedi.
Türkiye’de etkin Türk ve Kürd aydın siyasi ve diplomat şahsiyetlerden bir heyet oluşturup barış çalışmalarını yürütmeyi onlara bırakabilirdiniz. Dünyada tanınan şahsiyetlerden barış heyetine katılmalarını başarmak yararlı olurdu. Bill Clinton Bey bu işe öncülük yapabilirdi. Tony Blair Bey ikna edilebilirdi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ikna edilebilirdi. Benzer isimler sayabiliriz. Bu gayretler başarılı olsaydı eğer, çalışmalar sonucunda başarısızlık HDP’ye suç olarak görülmezdi. Yani barış sağlayamamaktan ötürü HDP suçlanamazdı. Ayrıca HDP bağımsız durumunu daha etkili düzeyde kullanırdı. Şimdi HDP küçüldü. Kürd halkı perişan oldu. Savaş kızıştı. Türkiye’nin geleceği belirsizleşti. Türkiye’de iç savaş kaçınılmaz hale geldi. Ekonomi gelecek yıl çok ağır felaketlere açık hale geldi. Olumlu hiç bir kazanım sağlamadı.
Türkiye partisi statüsüyle barış konusunda taraf olarak hareket edemezsiniz. Kürd partisi olarak taraf olabilirsiniz. Bu halde aracı kim? Taraf olursanız aracı tayin etmeniz gerekir. Hem taraf, hem aracı, hem de Kürd partisi konumu tek etiketle gerçekçi değildir.
Bay Erdoğan barışı değil başkanlığı istiyordu. Başkanlığı HDP ile birlikte edinmenin peşindeydi. Bay Erdoğan’ın başkanlığı HDP ile edinemeyeceğini anlayınca azgınlaştı. Bay Erdoğan şimdide MHP ile AKP’nin dansına başkanlık için ses çıkarmıyor. Bu gidişin sonu da hayır değil. Şimdi barış olasılığı kalmadı. Türkiye bölünmüş durumda. Yeni bir siyasi hareket Türkiye’yi iç savaştan kurtarabilir ama bölünmekten kurtaramaz.
Bay Demirtaş yakında hapisten çıkar HDP Türkiye gibi kimlik arayışını bırakıp kendisine net bir çizgi çizip o çizgiye bağlı olarak siyasi çalışmalar yapması doğru karar olur.
Türkiye’de Kürdler Bağımsız Birleşik Kürdistan Devleti’nin resmileşmesine katkı sunmasının dışında hiç bir siyasi çalışmanın içinde olmamalıdır. Olsalar da hiçbir işe yaramaz. Zaman ve emek israfı olur.
Saygılarımla,
Hüseyin Baybaşin