Bahar geldi bahar, duy beni yavrum, yavrularım.
Bahar geldi yaz gelecek.
Nisan ayı bitti bitecek.
Mayıs geldi gelecek.
Ne kuş sesi duyulur, ne de nergis kokusu hissedilir.
Hollanda burası koca bir hapishane.
Uğursuz diyarı burası uğursuzların egemen olduğu.
Esirmiş bedenim birde.
Esir olmak varmış Hollanda denen koca hapishanede.
Hapishane içinde esir olmak.
Gün sayan, yıl sayan, şaşkın zavallılar arasında.
Kimliklerini arayan gardiyan sürüsü başı çekerler zavallılığın.
Esir öleceksin diyorlar bana.
Kendisine Hollanda Devleti diyen şaşkın şımarık züppe,
sen bilmezsin, bilemezsin ulan,
yiğidin sevdasını, kararına tutkusunu.
Bilemez anlayamazsın sen Devlet olsanda.
Bilseydin eğer,
şaşkın olmazdın.
Bırakırdın şımarıklığı, züppeliği,
sütünde kanında yiğitlik yoksa,
bilemezsin mertliği.
Göremezsin Kürdün zulme isyanını.
Yaz geldigelecek.
Yağmur, fırtına, teyrik ve kar var birde.
Üstüne üstlük faşist naralar var midemi bulandıran.
İhanet çemberidir esas yüreğimi bağlayan.
Yavrularım nasıl duysun ki beni.
Pılolag’dan yaya çıktım yola.
Doğrusu budur.
Yavrularım bilsin.
Cehaletin zavallılığına isyandı çıkışım.
Çocuktum henüz.
Çocukluğunu yaşamamış.
Çocuktum evet.
Yüreği büyük idealler taşıyan, korkusuz kararlı bir çocuk.
Cehaleti de, zavallılığı da, çarptım yüzlerin’ e,
Devletinde, dünyanında.
Cehaletin zavallılığına esir olmayacaktı bebelerim, halkım.
Yaz geldi gelecek.
Kar yağıyor halen.
Mevsimlerde ihanete uğradı anlaşılan.
Çocuktum,
yalın ayak çıktım yola,
Lice’nin gözü Pılolag’dan,
cehaletin zavallılığına saldırıydı isyanım,
ihanet çemberini de hesaplamak varmış birde,
yavrularımdan ayrı,
Hollanda denen hapishanede,
esirlik olsa da sırtımda,
ihanet çemberi boynumda,
yüreğinde büyük idealleri olan çocuğum yinede.
Duyacak beni bebelerim.
Halkımda duyacak.
Yaz günü kar yağsa da.
İhanet çemberi boynumu sıksa da, tanrım da duyucak beni
Hüseyin Baybaşin
2 Nisan 2007