Kurdistan’ın parçalara bölünerek işgal edilmiş olması, ağır insalık’a karşı işlenmiş suçtur. Elbette ki bu suç Kurd Halkının suçu değildir.
Bu ağır insanlık suç’u, Kurdistan’ı işgal etmiş olanların ve işgali 1923 yılında kabul edilmesine onay veren devletler ile Birleşmiş Milletlerindir. Kurd Halkı zayıftı ve kendi haklarını koruyamazdı diye, Birinci Dünya Savaşı egemenleri olan İngiliz ve Fransız devletlerinin Kurdistan ülkesini, kendi sömürgesi olan Türkiye, Irak ve Suriye’ye pay etmelerinin hukuki, siyasi ve ahlaki açıdan haklı gösterilecek hiçbir tarafı yoktur. Aynı şekilde İran sınırları içerisinde kalmış olan Doğu Kurdistan’da Kurd’lerin hiçbir hak elde etmelerine engel olmaya hakları yoktu. İran, Irak, Suriye ve Türkiye’nin Kurdistan topraklarını işgal altında tutup, Kurd Halkına soykırım dayatmaya hakları yoktu. Bu ayrıca ağır insanlık suçudur. Dünya’nın bugünkü egemen güçlerinin, Kurd Halkına yönelik sistemli olarak soykırım uygulanmasına seyirci kalmaları gerekmiyor.
Birleşmiş Milletler kurumunun bu barbarlığa seyirci kalması gerekmiyor. Kurd Halkı zayıftır diye, Kurd Halkının bu zulüme maruz kalması gerekmiyor.
Kurd Halkına yönelik barbarca uygulamalar her geçen gün artıyor.
Kurd Halkının bu durumu kabullenmesi mümkün değildir. Dost düşman ve bütün Dünya bunu çok iyi anlasın.
Kurdistan’ın her parçasında bu zulme karşı direniş ve büyük fedakarlıklarla yürütülüyor olan hak arama mücadelesi vardır.
Bizim içinde olduğumuz çalışmalarla Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmileşmesi amacıyla Hükümet kurulması çalışmaları son aşamasındadır. Kurdistan Birleşik Devletleri resmileşiyor. Kurd’lük adına bu başarılacaktır. Kurd’lere Dünya’nın hiçbir gücü zulüm edemeyecektir. Bu böylece bilinsin.
Kurdistan Birleşik Devletleri Hükümeti bu gücü oluşturmuştur.
Siyasi hareketlerinin önündeki engeller kendiliğinden eriyip yok olacaktır.
Siyasi hareketlerimizin hepsinin gereksinimlerini Hükümetimiz karşılayacaktır. Kurdistan’ın her santim toprağının, her santim sınırlarını, her bir vatandaşını ve siyasi hareketlerinin güvenliklerini eksiksiz olarak sağlayacaktır. Hükümetimizin çalışma hedefi budur. Halkımız adına, Kurdistan’ımız adına oluşan güç, bu çerçevededir.
Halkımızdan ricamız, kendinize öz güven ile Kurdizm ideolojisi çerçevesinde Kurdistan Birleşik Devletleri sınırları içerisinde ve bayrak’ı altında yaşamaya hazırlanmalarıdır.
Siyasi kurumlarımızdan da, yine Kurdizm ideoloji’sine uygun olarak stratejiler geliştirmelerini rica ediyoruz. Önümüzde çok zorlu bir süreç var. Aşacağımıza inancımız tam’dır. Stratejimizi buna odaklamışız.
Önümüzdeki iki hafta içerisinde Kurdistan Halkını gururla duygulandıracak yeni hizmet adımlarımıza tanık olacaksınız.
Bi zimanê Kurdî: Bawerîya me dengê xwedê’ye.
Em bawerin hukmê xwedê ewê me bigîjîne serkeftinê.
Win jî bawer bibin. Dem xweş.
12-05-2018
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin
