Türkiye’de yaşıyor olup kendilerini “Türk” olarak kabul edenlere sormak istiyorum.
Sizler insan gibi düşünebiliyor musunuz?
Eğer, insan gibi düşünebiliyorsanız, Kurd Halkının yok edilebileceğine inanıyor musunuz?
Devletinizin Kurd Halkına yönelik zulüm ile sistemli soykırım uygulamasını doğru buluyor musunuz?
Yüz yıldır, Cumhuriyet Türkiye’sinin Kurd dili yasaklamış olmasını, dağ, taş, ova, yayla, köy, kasaba, şehir, yol, dere, nehir, hayvan çeşitleri, yiyecek, içecek, insan velhasıl adı Kurdçe olan canlı cansız varlıkların hepsinin adını Türkçeleştirmesini doğru buluyor musunuz? Bu uygulamanın uluslararası uygar normlar çerçevesinde ahlaksızlık olduğunu ve uluslararası kanunlara hukuka göre “insanlık suçu” olup soykırım suçunun delili olduğunu biliyor muydunuz?
Devletinizin, Türkiye sınırları dışında yaşayıp Türkiye ile hiçbir sorunu olmayan Kurdlere yönelik barbarca saldırmalarını doğru buluyor musunuz?
1930’lu yıllardan itibaren Hitler’in Nazi’lerinin Yahudi Halkına karşı aynı yöntemleri uygulayarak Almanya’yı yıkım ve tahribata sürüklediğini ama 1948 yılında İkinci Dünya Savaşının bitmesiyle, Yahudilerin İsrail Devletini kurduğunu biliyor muydunuz?
Türkiye’nin kurucuları arasında tek bir Türk olmadığını biliyor muydunuz? Mustafa Kemal, İspanyol asıllı olup Selanik’te yaşayan bir Yahudi Anne’den olma, Baba’sının ise halen bilinmediğini ve Türkiye’nin diğer kurucularının bu tip geçmişe sahip insanlardan oluştuğunu, bu insanların Osmanlı İmparatorluğunu yıkan İngiliz ve Fransız’lar ile işbirliği yaparak, Osmanlı’nın yok olmasına hizmet etmek karşılığında İngiliz ve Fransız’ların kurduğu Türkiye’nin yöneticiliğine getirildiklerini biliyor muydunuz?
Devletinizi yönetenlerin, devletin malını çalıp soyduklarını ve Kurdlere yönelik topyekun savaşı dayatmalarının gerçek nedeni, Devletinizi yönetenler de sizler de çok iyi bilin ki; Kurdîstan Halkı, Bağımsız Kurdîstan Birleşik Devletlerini resmileştirecektir.
Devletiniz adına, doğru tarihin bilgilerinin sizlerden gizlenmesi, bizlere yönelik barbarca ve sistemli soykırım uygulamasıyla Kurdler olarak yok olmayacağız.
Her türlü çirkin yalanlarla, kirli oyunlarla bizleri aşağılayarak, küçümseyerek ve de ağır silahlarla masum insanlarımızın kanını akıtarak, direnişçilerimize “terörist” diyerek, onların üstüne çok utanmazca orantısız güçle saldırarak dayatmış olduğunuz savaşı kazanamayacaksınız.
Devletiniz ve sizler için bu savaş çok kirli ve işgalciliğinizi sürdürme savaşıdır. Devletinizin bu savaşı kaybetmesi kaçınılmazdır.
Biz Kurdler için ise bu savaş, Ulusal Kurtuluş savaşıdır. Bizi bu savaşı kazanmamız mutlaktır.
Sonuç itibariyle yanıt bekleyen bir tek soru var:
Kurdîstan Birleşik Devletleri’ni mutlaka resmileştireceğiz. Bu hususta hiçbir kaygı veya soru işaretimiz yoktur.
Sizler, kendinizi “Türk” olarak görenler, Devletinizin yöneticilerinin sonu Hitler ve Nazi’ler gibi olmasını ve ülkenizin ikinci Dünya savaşının sonuçlanması için Almanya’nın tamamen tahrip olduğu gibi olmasını mı istiyorsunuz?
Kendinize bu sorunun cevabını siz verin. Tercih sizin. Ya bu sonuca hazırlanın ya da Devletinizi, Kurdîstan topraklarında kan dökmeye son verip, Kurdîstan topraklarından çekilmek için pazarlığa hazırlanmasını ikna edin. Bu savaş, işgalin bitmesiyle sonuçlanacak. Bunun başka oluru yoktur. Birbirimizi kandırmayalım. Bizim Kurdîstan’ımıza savaşı getirmiş olan Devletiniz kaybedecek.
Biz Kurdler, işgalcilerin bize dayatmış oldukları topyekun savaşa, topyekun savaşla karşılık vererek, kazanmaya hazırlanmak zorundayız. Dem xweş.
12-10-2019
Saygılarımla, Hisên Baybaş