İstanbul havaalanı katliamı güvenlik zafiyeti sonucu meydana geldi. Olayın kaynağı Bay Erdoğan’in son yıllardaki siyasi politikalarıdır. Bay Erdoğan, Arap ülkelerinde gelişen ‘’Müslüman Kardeşler’’ hareketinin benzerini Türkiye’de uygulamaya çalışıyor. Bu mantık’ın uygulanması çalışmalar daha çok kan akıtacak.
Orta Asya’dan, Kafkaslardan, Avrupa’dan, Arap ülkelerinden ve Türkiye’den bilinçli olarak yönlendirilen şahsiyetler ‘’İslami cihat’’ adına daha çok kan akıtacaklar.
Bay Erdoğan, Suudi-Arabistan ve Katar gibi petrol zengini ülkelerle bu olayları organize ederken, uzun vadeli hesapları doğru yapamadığını kavranmıştır. Orta Doğuyu yeniden dizayn edeceklerdi. Osmanlının yapamadığını yapacaklardı. Kürtlüğü ortadan kaldıracaklardı. Türk İslam sentezi ideolojisinin öncülüğünde dünyayı yöneteceklerdi. ‘’Milli Görüş’’ hareketinin hayali budur.
Bay Erdoğan, Milli Görüş hareketinin öğrencisidir. Kürt halkının güçlü ve onurlu direnişi olmasaydı, simdi İsid, Irak, Suriye ve Türkiye’yi yönetiyor olacaktı. ABD’nin sinirli’ da olsa Kürt halkının direnişini desteklemesi Bay Erdoğan ve yandaşlarının dünyayı İslami bayrakla yönetme planları bozuldu. Avrupa Birliği ülkeleri bu planı görmek istemediler. Ancak simdi kral çıplaktır.
Simdi iki önemli soru ile karşı karşıyayız:
(i) Birincisi, Bay Erdoğan ve yandaşları yıkıcı politikalarından vaz geçecekler mi?
(ii) İkincisi, yüzbinleri aşan sayılarıyla ölüm makinesine dönüştürülmüş olan militanlar ne olacaklar?
Dünya’nın yönetiminde etkin güçleri dürüst, samimi, açık ve kararlı davranmak zorundadırlar. Bu güçler iki sorumuzun yanıtlarını uygar dünya düzeninin kalıcılaştırılmasına malzeme yapmalıdırlar. Uygar yasalar, halkların kendi devletlerinin çatısı altında, asgari insani olanaklara sahip olarak yaşayabilmelerine hizmet etmelidir. Her halk kendi devlet çatısı ve bayrağı altında güven, huzur ve refah ortamında yasayabilmelidir. Uygar yasalar ve Birleşmiş Milletler Kurumu bu yasam düzeninin güvencesi olmalıdır. Uzun vadeli planın çerçevesi böyle olmalıdır. Kısa vadeli plan uygulamaları’da, uzun vadeli planların başarılı olmasına hizmet etmelidir.
Uzun vadeli kalıcı istikrar dünya düzeninin ihtiyacıdır. Huzur, barış, adil paylaşım, istikrar kalıcılaştırır. Dünya devletleri birebirleriyle müşterek hareket etmeyi benimsemelidirler. Eğitim yoluyla bu anlayış benimsenmelidir. Dünyayı yönetip yönlendiren güç yapısı bu anlayışa yönelmelidir. Dünya ekonomisi ve bilim bu anlayışın kalıcılığını sağlamaya odaklanmalıdır. Yasal düzenlemeler bu anlayışa hizmet etmelidir.
İnsan ego’su ve bencilliği aşılmalıdır. Eğitimle özgüven, güvenli istikrar ortamına yol olur. Özgür karakterli uzmanların bu alanlarda çalışmalar için kurumlaşmalıdırlar. Sürtüşme mantığı paylaşıma dönüşürse gerisi kolayca gelir.
Her alanda ‘’sağlıklı yasam’’ diyelim.
Saygılarımla,
Hüseyin Baybasin