İşgalciler, olağanüstü güçte orantısız-aşırı olarak orantısız kapasitede güçle, Kurd Halkına yönelik barbarca zulüm ile baskı uygulayarak, “biz devletiz yaparız” anlayışının ahlaksızca suçlar işleyip inkarla örtbas eylemi yaptıklarını, normal insan zekasına sahip olan her birey görüyor ve biliyor.
Böylesi zulüm ile Kurd Halkının kanını akıtıyor, mal, mülk ve vatanının tamamına el koyuyorsunuz. İtiraz edip, zulmünüze karşı çıkıp direnen onurlu Kurd soydaşlarımıza da “terörist” diyorsunuz. Böylece insanlarımızı sonsuza dek susturacağınıza inanıyorsunuz.
Türkiye’nin kuruluşundan bugüne, devlet yönetiminde birinci derecede görev almış olanlar başta olmak üzere tüm kurumların yönetici ve görevlileri, Kurd Halkına yönelik uygulamalarından ötürü TERÖRİST’tirler. Bunu net olarak belirtelim. Saygıdeğer insan Sayın Turgut Özal hariç.
Bugünkü yönetici, birinci derecede Kurd düşmanı ve Kurdlere yönelik işlenmiş olan insanlığa karşı suçların birinci derecede sorumlusu, kuduz köpeği, kan emici vampir, Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bunu da belirtelim.
Sen, R.T Erdoğan, Almanya’nın Hitler’inden çok daha fazla insanlığa karşı suç işlemişsin. Kurdlere karşı işlemiş olduğun insanlık suçları, Hitler ve Saddam’dan daha fazladır.
Irak’ın Saddam’ından çok daha fazla Kurd insanlarını katletmişsin. Kurdleri, vatan topraklarından zorla başka yerlere göç etmeye zorlamışsın. Türkiye devlet malını sülalenle birlikte çalmışsın. Bu, ayrı bir suçtur. Senin esas ve ağır suçların, Kurd kanını akıtmaktır. Kurdleri katletmek için Türkiye’nin silahlı güçlerini ve organize etmiş olduğun İslamist terör örgütlerini kullandın.
Sen, pis bir suçlusun. Cezanı çekeceksin. Soylu Kurd Halkının asaletine yakışırcasına cezalandırılacaksın. Gününü bekle. Bunu da bütün Dünya bilsin.
Süleyman Soylu iti, Kurd kanını akıtmaya çok fazla heveslisin. Senin baban Kurd ise, “Soylu” soyadının nereden geldiğini anlarım. Yoksa sen, Kurd Halkının kanını akıtan, mal, mülk ve vatanını işgal etmiş olan terör çetesinin mensubusun “Soylu” olmak senin için mümkün değildir. Elinizdeki devlet gücüyle savunmasız Kurdleri kalleşçe katleden, vatanlarını zorla işgal etmiş olan ve bu durumu yalan ve baskı dayatmasıyla kendilerine hakmış gibi göstermeye çalışan, ne olduğu belirsiz yaratık bozuntuları olarak, insan olduğunuzu söyleyemezsiniz. Biz Kurdlere, sizin terör devletinizin gücü yetiyor olabilir. Biz Kurdlere yaptıklarınızla, soyguncu, hırsız, katil, barbar, işgalcisiniz.
Soylu olmak, sizin gibi kuduz köpeklerinin kan emici vampirlerin neyine ulan!?
Bir de, Türkiye devlet teröründen ürküp korkan ve de kendilerini Kurd olarak kabul eden çevreler de şapkalarını önlerine koyup, iyi düşünmelerinin zamanıdır. Zamanıdır çünkü, biz Kurdler sürekli olarak işgalcilerin egemenliğini kabullenerek basit temel insani hakları talep etmekle yetindik. Kendi vatanımızda temel insani hakları edinmek için barbar işgalcilere neredeyse yalvardık.
İran ‘da, Irak’ta, Suriye’de, özellikle de Türkiye’de, biz Kurdler, işgalcilere “gelin birlikte yaşayalım” diye yalvaran taraf olduğumuz halde sürekli olarak, bizler suçlu duruma düştük. Haklı olduğumuz halde hep haksız duruma düştük. Şimdi ise böylesi örneğin en iğrencini yaşıyoruz. Demektir ki, artık işgalci barbarlarla birlikte yaşamak için, işgalcilere yalvarmıyoruz. Açıkça, işgalcilere “topraklarımızdan defolup gidin” diyoruz. Gitmezseniz, biz Kurdler, siz işgalcileri topraklarımızdan zorla söküp atacağız. İşgalciler bizimle birlikte yaşamak için, biz Kurdlere yalvarsalar da biz kabul etmeyeceğiz.
Bağımsız Kurdîstan Birleşik Devletleri, biz Kurdler için tek seçenektir. Bu nedenle, Kurd olduğu halde, Kurdîstan’da işgalci olan barbarlara hizmet ediyor olanlar, şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri ve işgalcilerden uzaklaşmalarının zamanıdır.
Kurd Halkının, işgalcilerle ortaklık, Federasyon, yerel düzeyde temsilcilik gibi siyasi birlikteliği de, artık olmaz, olamaz. Bunu da kabullenelim.
Şimdiye kadar, fedakarca Kurd u Kurdîstan davasına hizmet etmiş olan asil ve kahraman soydaşlarımın, gururla emeklerinin ürününün Kurdîstan Birleşik Devletleri olduğunu görsünler. Sizlerin kutsal emekleri olmasaydı, bizler Kurdîstan Birleşik Devletleri projesini oluşturmanın bilgisini edinemezdi.
Hepinizin emeklerini saygıyla selamlıyoruz. Acılarınızı, sancılarınızı yüreğimizde, zihnimizde taşıyoruz. Emekleriniz, umut oldu. Emeklerinizin umudu, Kurdîstan Birleşik Devletleri Hükümeti olarak, 24-07-2018 yılında Lozan’da yeşerdi.
Şehitlerimizin ruhu şah olsun. Şehitlerimizin ailelerinin başı dik olsun. Şehitlerimizin anıları önünde saygıyla eğiliyor ve Bağımsızlığın coşkusuyla yaşayın diyorum. Dem xweş.
10-11-2019
Saygılarımla, Hisên Baybaş