Kurdistan ceoğrafyasında yaşayan gençlerimizin eğitim ve sağlık sorunları uluslararası standartların çok gerisinde olması bir yana işgal gücü devletlerinin kontrolünde olan ülkelerin diğer vatandaşlarının bile çok gerisindedir.
Yani Türkiye devletinin kontrolünde ve işgal altında olan Kurdistan’ın Kuzey parçasında yaşayan Kurd soydaşlarımızın eğitim edinme olanakları, Türkiye’nin Batısında yaşayan vatandaşlardan yüzde doksan geridir.
Kişi başına düşen okul sayısı, öğretmen sayısı, binası olup öğretmeni olmayan okul sayısı, Kurdistan bölgesinde çalışan öğretmenlerin sürekli hasta raporu almaları, var olan okul binalarının devlet görevlileri tarafından işgal edilmiş olanlar, daha da önemlisi, okullarda Kurdçe eğitimin yasak olmasından ötürü ilk dilleri Kurdçe olan çocukların Türkçe konuşan öğretmenlerin ne dediklerini anlamamalarından kaynaklanan eğitimin kalitesizliği, Kurd dilinin yasak olmasından ötürü Kurd olan çocukların psikolojilerine olumsuz etkisi ve güvenlik gerekçesiyle çoğu okulların sürekli olarak kapalı olması gibi ciddi sorunlar, Türkiye’de yalnızca Kurdistan bölgesinde vardır.
Türkiye’de yaşayan, özellikle Türkiye’nin dışında yaşayan Türkiye’de doğup büyümüş olan Türk veya Kurd’ler, halen bugün bile Türkiye’de Kurdçe eğitim ce konuşmanın kanunen yasak olduğunu bilmiyorlar. Anayasanın birinci ve ikinci maddesinin hükümleri uyarınca Türkiye’de Kurdçe eğitimi ve konuşmak yasaktır. TRT-6, ve bazı yayın müzik gibi alanlarda Kurd dilinin kullanılıyor olması da bay Erdoğan iktidarlarının ucuz, çirkin ve çıkar amacıyla kullanılmak içindir.
Kurd oylarını çalmak amacıyla yapılan bu uygulamalar kanunen yasaktır.
Yani, yarın biri çıkıp şikayet ederse, Kurdçe konuşan vatandaş, bölücü terör örgütü üyesi gibi davranmaktan yargılanıp on beş yıla kadar ceza alabilir. TRT-6 kapatılabilinir.
Türkiye’de Ermeni, Rum ve Yahudi vatandaşların kendi dilinde eğitim görme hakları vardır. Ama Kurd’ler için bu hak yoktur. Çünkü halen bugün bile Türkiye’nin devlet ideolojisi olan anayasaya göre Kurd yoktur. Yazılarımda “faşist Türkiye devleti” ibaresini-söylemini kullanıyorum diye kendilerini Türk olarak kabul edenler alınganlık yapıyorlar. Bu konuda birçok eleştiri mektubu alıyorum. Bazen de saldırgan dil kullanılan mektuplar, kartlar alıyorum. Bu nedenle bana eleştiri ve saldırgan dil kullanarak ulaşan herkese cevap vermiş olayım.
Türkiye devleti faşist ve barbardır. Türkiye’yi yönetenler de faşist, barbardırlar. Bundan rahatsız oluyorsanız ülkenizi faşist ideolojiden ve Kurd Halkına yönelik barbar uygulamalara son vermesini sağlayın. Faşist ideolojiyi ve barbar uygulamayı destekliyor, kabul ediyor, görmemezlikten geliyor veya karşı çıkmıyorsanız, siz de faşist, barbarsınız. İnsanlıktan çıkmışsınız.
“Türkiye işgal devletidir” diye yazıyor olmama “hoş bakmıyoruz” veya benzer tarzda tepki gösterenlere de, bana kızacağınıza Türkiye’nin Kurdistan topraklarını işgale son vermesini sağlayın. Doğruyu söylemek niye sizi incitiyor?
Kurdistan genelinde işgal gücü faşist devletlerin bilinçli uygulamalarından dolayı eğitimsiz kalan ve kaliteli eğitim alamayan çocuklarımıza kendi olanaklarımızla kaliteli eğitim verelim. Çocuklarımıza, Dünya’nın en eski dili olan ve Dünya’nın en çok zengin kelime hazinesi olan güzel Kurdçemizi ve Kurdçe’nin yanı sıra zazaca ve soranî lehçelerini mutlaka öğreteli. Dünya dili olan İngiliz dilini de mutlaka çocuklarımıza öğretelim.
İş, sanat, yöneticilik, ekonomi, siyasi bilim, diplomasi gibi eğitim dallarını önemseyelim. Satranç ve Felsefe zihin açar. Çocukların bu yönüyle eğitimle Dünya insanı olacaklarını bilelim. Elbette eğitmenlik, tıp, hukuk gibi dallar önemlidir. Tarım, ziraat, hayvancılık, elektronik ve madencilik başta olmak üzere mühendislik eğitimi önemlidir. Kişinin geçimini sağlayabileceği eğitim dalının öncelikli olmasına dikkat edelim.
Spor alanına önem verelim. Sağlıklı yaşamanın yanı sıra çocuklarımıza meslek dalında da spor eğitimine teşvik edelim.
Müzik dalında çocuklarımızı mutlaka eğitelim. Kaval, keman, piyano gibi enstrümanların kullanımı, çocukların sağlığı için de önemlidir.
Her mahallede, köy ve mezrada eğitim ve spor temsilcilerini oluşturup, şartları zorlayarak eğitim ve sporu kahvehane kültürüne tercih edelim.
Kahvehanelerin yerine spor, müzik ve kütüphane kültürünü geliştirelim.
Halkımızdan bu ricalarımızı önemsemelerini rica ediyorum. Şartları zorlayalım derken, olanak sahibi insanlarımızı bu konularda yatırım desteğine davet edelim. Yerel yetkilileri bu alanlarda çalışmalar yapmaya ikna edelim. En önemlisi de çocuklarımıza eğitim ve spora önem vermelerini öğretelim.
Licê’de bir spor salonu bir de halı saha varmış. Licê’nin her tarafı halı saha gibidir. Çocukları yönlendirmek şarttır. Kar, çamur içinde açık alanlarda da top oynanır. Çocuklara doğru dürüst ayakkabı ve giysi verip teşvik etmek yeterlidir.
Licê’de spor salonu ve içinde yüzme havuzu dahil spor yapma olanakları varmış. Spor salonu yerine çocuklar, gençler kahvehanelerde zaman geçiriyorlarmış. Genç kardeşlerimden rica ediyorum, var olan spor salonunu gece gündüz kullanın ve işler halde tutun.
Yerel yöneticileri ve imkan sahibi insanlardan ısrarla destek isteyin. En az iki spor salonu daha yaptırın. Tenis spor kortlarını yaptırıp kullanın. Licê’den Dünya tenis şampiyonu çıkmaz ise ayıp olur.
Ben futbolu oynamam mesela. Tenis, badminton ve yüzme sporunu çok sever ve yaparım. Hapiste yüzme olanağı yok ama tenis, badminton sporlarının imkanı var. Ama artık benden şampiyon olmaz. Kurdistan gençleri bu işe el atmalıdırlar. Eskiden ağırlık sporları ve uzak doğu sporlarını çok yaptım. Tekvando, taiçi çok sağlıklıdır. Çok severek yaparım halen.
Licê’deki durumu anlattıysam da ricam Kurdistan’ın tüm gençlerinedir. Eğitim ve sporu önemseyin.
Kurdistan’ın olanak sahibi hanımları ve beyleri, bu işlerin pratikte yaşama geçmesine yönelmenizi rica etsem kızmazsınız değil mi? ·
Biz kendimize yetebilmek için eğitimli ve sportif olmalıyız.
Kurdistani duygularla kalınız.
09-12-2018
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin