Suriye’ye ve iç işlerine müdahalenin sınırı aşıldı.
Müdahale ve tepki NATO ile müşterek hareket etmekle sınırlı tutulmalıydı.
Kürd halkını Türkiye ile var olan sorunlarının uygar normlar ve Demokratik Devlet yapısının çatısı altında hal edilmeliydi.
Şimdi ise Türkiye yalnızca askeri olarak değil Devlet olarak Suriye’nin Halep şehrine çadır kurdu.
Daha önce Türkiye devleti El kaide denen terör örgütünün artıklarından, işid denen aynı derecede şiddette endeksli terör örgütüne kadar uzanan terör örgütleri zincirini destekleyerek Suriye’de etkin olmaya çalıştı.
Türkiye’yi yönetenler istedikleri kadar tehditlerle bağırıp çağırıp inkar etsinler. Bizim gibi Dünya’yı yöneten güçler de gerçekleri biliyorlar. Bilinen gerçekler, inkar edilemeyecek delillere dayanıyor.
Türkiye devletini yönetenler, Suriye’de etkin olabilmek amacıyla Qatar, Suudi Arabistan ve başka birkaç Arap ülkesiyle bazı İslami ideolojiye dayalı terör örgütleri organize edip aktifleştirmeleri aptalca bir çalışmaydı.
Şimdi Suudi Arabistan geri adım attı. Geri adım atmakla tarihinin en akıllı adımını atmış oldu Suudi Krallığı.
Türkiye’yi yönetenler ise, aptalca adımın ilerisinde koşar adım yıkıma koştu. Türkiye’yi yönetenler, işlemiş oldukları ağır suçları örtbas etmek amacıyla politikalar geliştiriyorlar.
Rüşvet ve rant edinmek amacıyla yapılmış olan yolsuzluklar hafif suçlardır. Kürd halkına karşı soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçu var. Bu suçların hepsi delillendirilmiş dosyalanmış hazır durumdadır.
Suriye halkına karşı işlenmiş olan savaş ve insanlığa karşı suç işlediği iddiasıyla Türkiye aleyhinde davalar zaten uluslararası mahkemelerde işlemdedir. Roma mahkemesi dahildir.
Türkiye’yi yönetenlerin sokak serseriliğini andıran davranışları Dünya kamuoyunun esprilerine malzeme oluyor. Diğer taraftan uluslararası güçler kendilerince projeler geliştiriyorlar. Türkiye devleti ve sınırları bu projelerin merkezindedir.
Cumhuriyet Türkiye’sini yönetenler de bu gerçekleri çok iyi biliyorlar. Maalesef bu çok ciddi gelişmelere karşı Türkiye’yi yönetenler aymazlıkla ucuz hesaplarla uğraşıyorlar.
Halep’te çadır kurmak kolaydır. Oradan çıkmanın hiç hesabını yapmadıklarını biliyoruz. Türkiye’yi yöneten klik, kendi suçlarını örtbas etmek amacıyla devlet yönetimini ellerinde tutabilmek için Suriye macerasına sürüklendiler. Halep’te çadır kurmakla atılmış olan adım, Türkiye’yi yıkıma sürükleyecek iç savaşı zorla ve aptalca Türkiye’ye taşıyacak ve yayacak adımdır.
Norveç’te düşman resim şovu ile Canada’daki Genel Kurmay Başkanı Bay Akar’ın küçük düşürücü fotoğrafı çok bilinçli ve planlı adımlardır.
NATO yönetimini tanıtma, hedeflerini belirleme, strateji tayin etme toplantısında öyle ucuz yanlışlar olmaz. Bir teknisyen veya hizmetçi öyle bir iş yapamaz.
Fetö-Fetü, Gülen hareketi gibi ucuz suçlamalar komiktir.
Amerika Birleşik Devletlerinde görülmekte olan Reza Sarraf davası hakkında, Türkiye’yi yönetenler ucuz ve küçük hesap yorumlarıyla yaklaşıyorlar. Reza Sarraf beş altı aydır ABD’nin Federal özel sorgu ekibine ifade veriyor. Belgeler aktarıyor. Bay Sarraf bilinçli davranıyor. Türkiye ve ABD’deki avukatları da durumu çok iyi biliyorlar.
Türkiye’yi yönetenler bunu bilmiyorlarsa eğer, ölüm uykusundadırlar demektir.
Türkiye devletini yönetenler, Kürd halkını yok etmek sevdasına, Türkiye’yi yok etmenin temelini atmış oldular. Ne yapalım. Kendi tercihleri. Dem xweş.
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin