Kurdistan Birleşik Devletleri inisiyatifimizin projesidir. Bu doğrudur, bu oluşumun tıkanan Kurdistan siyasetinin sonunda zafere ulaşacağı yoldur. Kurdistan siyasetinde gelinen son aşamadır. Kurdistan Birleşik Devletleri hükümetinin 24 Temmuz 2018 tarihinde kuruluşunun ilanı, öncelikle welatımızın işgalcilerini şok etmiştir. O işgalci leş kargaları, artık güdümlü ve kendi kontrollerindeki siyasi hareketlerle bu oluşumun kanıyla beslenemeyeceklerini görmüş oldular.
Bu oluşum, ulusumuzun kahramanlarının beynine ve kalbine yerleşince, hiçbir güç bağımsız devlet yapılanmamızı ve yürüyüşümüzü durduramaz. Artık yürüyüşümüz, bağımsızlık hedefine varmamızın sağlanması kadar kaçınılmaz olmuştur. Bu yürüyüş başlamıştır ve hedefine varacaktır. Başlamış olan bu yürüyüş, elbette ki hedefine varması çerçevesinde programlanmıştır. İşgalcilerin paniği ve güdümlü Kurd siyasetinin şaşkınlığı sürsün dursun; biz yürüyüşümüze odaklanalım derim sevgili çalışma arkadaşlarıma, yandaşlarıma ve ulusumuza.
Bize yönelik bazı uygunsuz, dengesiz, yalan ve iftira içerikli söylemlerin, kendi suçlarını örtbas etmeye yönelik olduğunu, beni tanıyan her Kurd bireyi bilir. Yaşamımın son 30 yılını cehennemde geçirdim. Cehennemde bizi eritmeye, çökertmeye çalıştılar; ancak biz erimedik, çökmedik, boyun eğmedik. Düşmana teslim olmadık, aklımızdan bile geçirmedik. Şunu da paylaşmalıyım ki, devletsizliğin sancısını ve ezikliğini iliklerime kadar hissederek yaşadım. Dolayısıyla, ulusumuz için bağımsız bir devletin zorunlu olduğunu kabul ettim ve o çerçevede çalışmalara başladım. Hapishane duvarları arasında olmak, benim sorumluluğumdan kaçmak için bir gerekçe olmadı.
Avrupa yapılanmasının çürümüş bir bataklığa dönüştüren leş kavgaları, benim esaretime uşaklık etmiştir. Yani, benim burada tutuklanmamda, çoğu yalan ve iftiralarla ilgili taraflara verilen sahte ifadelerle hareket etmişlerdir. Bu sahte ifadelerle Emin Aslan ve diğer İngiliz polisleriyle birlikte Hollanda’daki makamlara yalan ve yanlış bilgiler vererek, benim cezalandırılmamı sağlamışlardır. Londra olayları, bu amaçla koordine edilmiştir. Cuma Tak ve onun gibi ajan bozuntularının yaptıklarının hesabını soracak kişilere bu görevi bırakmıştık. Maalesef, gördük ki iş başa düştü. Biz hakkımızı sormasını da, hakkımızı almasını da iyi biliriz. Herkes bunu duysun!
Birileri bize yanlış bilgi verildiğini söylüyorlarsa, kendilerine doğruları görmeye yanaşmalarını öneririz. Doğruları görecek kadar cesur olun, dürüst olun. Bizim hakkımız Kurdistan Birleşik Devletleri’dir ve bunu mutlaka alacağız. Tekrar belirtelim: Bizim hesabımız, Brüksel’deki korkak leş kargalarının çirkinliklerinin ötesinde, bizim duruşumuzu anlayamayacakları kadar yücedir. Yapılan zulümlere karşı durmak, onlar için anlaşılamayacak kadar büyük bir değerdir. Bedeli ne olursa olsun, biz bu pisliklerin sonunu getireceğiz.
PKK hareketinin tamamını hedef almamamız konusunda sorular soranlara da derim ki; sizin yapmak istediğiniz çalışmalar haksızlık veya haklılık noktasında size kalır. Ben, haklı olduğuma inandığım çerçevede adımlarımı atarım. Ayrıca birçok insan Abdullah Öcalan’a yönelik söylemlerde bulunuyor. Bu konuda da bir açıklama yapmalıyım: Dünyada etkin güçlerin işbirliğiyle esir alınmış ve bugün İmralı’da tutulan bir insan hakkında, kendisini savunamayacağı bir durumda olumsuz bir şey söylemek bana yakışmaz. Herkesi bu konuda anlayışlı olmaya davet ediyorum.
Son 30 yıla yakın bir süredir buradayım ve bana yönelik çirkeflikleri nasıl karşıladığımı herkes bilsin isterim. Son yıllarda telefonla konuşma imkanım oldu, düşünün ki bu da olmasaydı, Avrupa’daki bu pislik yapılar ve Brüksel’deki yöneticiler, bizim aleyhimize iftiralarla saldırırlardı. Neden bunu yaptılar? Bunun açıklamasını istiyoruz. Yıllarca bu insanlar kansız ve yüreksiz olduklarını gösterdiler. Bana bu şartlarda saldırdılar, ama biz cevabımızı verince, “sana yanlış bilgi verilmiş” dediler. Haddinizi ve terbiyenizi bilin! Bu pisliklerin temizlenmesi gerekiyor ve başka yolu yok. Bu mesele sadece bana da kalsa, onların pisliklerini başlarına geçireceğim. Herkes bunu bilsin.