Hiçbir güç bizi etkileyemez, yanıltamaz. Hiç kimse kendisini kandırmasın. Engelleyemezsiniz bizi.
Welatımızın işgal altında olması, işgalcilerin, Halkımıza yönelik barbarca zulüm uygulamalarının sonucu, Welatımızda oluşan yıkımın tahribatının ve Halkımızın içine düşürülmüş olduğu perişanlığın, rezaletin boyutunun ne kadar farkındayız?
Bunun muhasebesini dürüstçe ve samimiyetle yapmak zorundayız.
Soydaşlarımızın hepsi, istisnasız hepsi, Kurdîstan’da egemen olan işgalcilerden tiksinecek düzeyde zulme maruz kalmıştır. Bu anlamda hiçbir soru işareti yoktur. İşgalciler tarafından aile bireyi katledilenler, hapsedilip işkencelere maruz kalanlar, zorla göçe sürülmüş olanlar, evleri yakılıp yıkılanlar, malları mülkleri zorla ellerinden alınanlar, ahlaki açıdan rencide edilenler ve benzeri uygulamalar saymakla bitmez. Her Kurd ailesinin bildiği, işgalcilerin Kurd Halkına yönelik zulmünün farkında mıyız?
Elbette ki bu durumun farkında olanlarımızın sayısı az değildir. Bunun farkında olanlarımız, gerektiği gibi işgalcilere karşılık veriyor muyuz? Bu anlamda da kendimizi sorgulamalıyız.
İçinde bulunduğumuz koşullar ne olursa olsun, gelişmeleri incelemeli, değerlendirip sorgulamalı ve welatımızı nasıl işgalcilerin ellerinden almalı, Halkımızın güven ve refah içinde yaşayabilmelerini sağlamalıyız? Durumumuz ortadadır. Bize yapılanlar ortada. Biz, bu muhasebe değerlendirmesini yaptık. Siz de yapın. Biz, kararımızı verdik ve uygulamaya geçtik. Sizler de kararınızı verin. Yapabileceklerinizi yapın.
Biz, Kurdîstan Birleşik Devletlerini resmileştirmek amacıyla hükümet kurduk.
25-07-2018 tarihinde İsviçre’nin Lozan şehrinde LE CHÂTEAU d’OUCHY binasında hükümetimizi ilan ettik. 25-07-1923 yılında Türkiye’nin devlet olmasının ilanının imzalandığı aynı ülke, aynı şehir, bina ve aynı odada Kurdîstan Birleşik Devletleri Hükümetini ilan ettik.
Her Kurd bireyinin, atılmış olan bu tarihi adımın önemini görmesi gerekir. Bu adımı atmış olan bizler, soylu tarihimizi irdeledik. Welatımızın işgal edilişinin ve soysuzlara pay edilmesinin muhasebesini değerlendirdik. Son yüz yıllık, Kurd u Kurdîstan davasının özgürlük ve ulusça verilen mücadeleleri, detayları ile irdeleyip değerlendirdik. Böylesi çalışmalar sonucu oluşan vizyon, Kurd u Kurdîstan davasının Bağımsızlıkla taçlanmasının projesidir.
Kurd u Kurdîstan davasını kendilerine geçim kaynağı veya kendilerini, egolarını tatmin etmek için malzeme yapanların, bizleri sorgulamaları, yargılamalarıyla ilgilenmiyoruz. Böylesi çevrenin boşboğazlıklarını değerlendirmekle de zamanımızı israf etmeyeceğiz. Kendilerini çok önemseyen zavallıları da duymuyoruz. İşgalciler de havlayıp dursunlar.
Daha iyisini yapabileceklerine inananların da önünü kesmeyeceğiz. Kurdîstani çalışmaların hepsini “değer” olarak görüyoruz.
Kurdîstani siyasi çalışmaları değerlendirmeye, yorumlamaya, kendi görüşlerimizi paylaşmayı “görev” olarak kabul ediyoruz.
Bizim görüşlerimizi dikkate almak isteyen soydaşlarımızdan ricamız, kendinizi yıpratmadan, kendinizi hedef yapmadan, Kurdlüğünüze sahip çıkın.
Beladan, taşğeleden uzak durun. Geçiminizi en iyi şekilde sağlamayı ve aile kurumunuzu Kurdewari anlayışla disipline edin. Çocuklarınızın eğitimini ve kalitesini önemseyin.
Kurdçe öğrenmeyi “namus” Kurdçe öğretmeyi “ibadet” olarak görün.
Kurdîstan tarihini en ince detaylarıyla öğrenmeyi teneffüs ettiğiniz hava kadar önemseyin. Cenneti aramayın çünkü Kurdîstan cennettir.
Bizim mücadelemize katılmak isteyen soydaşlarımız, projemizi çok iyi incelemeleri, varsa soracakları soruları bize sorup, kendilerini bilgilendirip kararlarını versinler. Bizim hükümet, Kurd u Kurdîstan davasının temel ocağıdır. Soydaşlarımızın asil hoşgörülerine sığınarak diyoruz ki; Kurdîstan işgalcilerinin güç ve tehditleri, bizim için kuduz köpeklerinin ulumasıdır. Onları kutsal topraklarımızdan kovacağız. O gün gelecek ki, Kurdîstan, işgalcilerden temizlenecek. O gün gelecek. O günün geleceğine inanın ve hazırlanın. Dünya’nın neresinde olursanız olun, kendinizi kurtuluş gününe hazırlayın.
Em dibêjin, bi navê Xwedan Kurdîstan.
15-09-2019
Saygılarımla, Hisên Baybaş