KURDİZM VE DİĞER YAPILANMALAR

0
1210

12 mart 2016 tarihinde http://www.haberdiyarbakir.com/ benzeri bazı sitelerde yayınlanmış olan haber de PKK ile o örgüt birleşti başlığı altında geniş açıklamalar var. Dilerim bu haber doğru değildir. Haberde adı geçen örgütler ve anlaşmanın içeriği, Kürt halkının ve Kürdistan’ın beklentilerine yanıt değildir. Adı geçen örgütler Soğuk Savaş döneminde aktif çalışmalar yapmış gençlik hareketlerinin devamı yapılanmalardır. Soğuk Savaş dönemi Türkiye’de kurulmuş çoğu örgütlerin gençliği kontrol edip yönlendirmek amacıyla kurulduğunu hepimiz biliyoruz. Sağ, sol içerikli örgütler’i devlet eliyle kurulmuşlardır. Devlet gençliği yönlendirip kontrol etmeyi amaçlıyordu ve hiçbir örgütün bu çizginin dışına çıkmasına izin verilmedi. Aynı görüşte olan örgütlerin üyelerini birbirileriyle çatıştıran devlet karşıt görüşlü örgütleri de birbirileriyle çatıştırırdı. Kimi örgüt üyeleri birbirilerini yaralayıp öldürdüler. Kimileri de hapislerde çürüdüler. Şanslı olanlar yurt dışına kaçtı ve biraz daha uzun süre yaşayabildi. Diğer örgüt üyeleri de dayatmalar çerçevesin de yön aldı. Bu çalışmaların hepsi devlet politikasıdır. Önce gençlik karamsarlığa, sonra da öylesi ortama sürüklendi. Soğuk savaş dönemiydi o tür çalışmalar sürekli olarak yapılıyordu, dünya da göz yumuyordu. Doğru muydu? Yanlış mıydı? Tartışmasına girmeyeceğim. Ancak tarih budur.

PKK‘nin anlaştığı yazılan örgütler o dönemin uzantıları olmaları ve Marksist, Leninist olmaları Kürt halkı için sorun değil. Ancak PKK ile anlaşmaya vardıkları yazılmış olan içerik Kürt halkının beklentilerine yanıt değildir. Bu Kürt halkı için sorundur. Kürdistan için sorundur. Benim içinde sorundur. Marksist, Leninist devrim arayışı Kürdistan’da hayat bulamaz. Gerçekleşemez de. Marksist, Leninist devrim yapacaklarsa işleri rast gelsin. Kürdistan’ın dışında kalması şartıyla güle güle deriz. Marksist, Leninist ideoloji Türkiye’ye de uygun değildir. PKK önderliği bu gerçeği gördüğü için diki Marksist, Leninist ideolojiden vazgeçti. Kandil dağında ki PKK yöneticileri’de bu doğruları biliyorlar. Bu hatırlatmalar dan sonra sormak istiyorum: Kürt halkına hiçbir yararı getirisi olamayacağı bilinen bu anlaşmanın gereği nedir? Kürt halkı 40 yıldır sizleri kanıyla besledi, canıyla korudu. Kürt halkı 40 yıldır sizin her istediğinizi eksiksiz olarak yerine getirdi. Sizin Kuzey Kürdistan’da halkı sürüklediğiniz ortam beklentilerden uzaktır.

1960 yılların TİP hareketine dönüştünüz. Bölgesel özerklik adı altında bölgesel Marksizm’e hizmet mi edeceksiniz? 1960 yılların TİP hareketi akıbetine sürüklendiğinizi görün! Eğer istediğiniz buysa, yapacağınız buysa, dağ başında insanları eli silahlı yaşamaya zorlamanın gereği ne? Uluslararası mahkemeler var, yargı organlarına gidip o hakkı arayın. NATO şartnamelerin’de Özerklik Bölge hakkı var. Birleşmiş Milletlerin ve Lozan anlaşmalarının şartnamelerinde’de bu anlaşma haklar var. O anlaşmalarda bu haklardan yararlanabilecek çerçevede yasal müracaatlar da bulunun.

Kürt halkı için Kurdizm gereklidir bunu görün ve anlayın. Marksizm daha fazla tahribatı getirir bunu da anlayın. Daha da ötesi Kürt halkını kendi özgürlük mücadelesinden uzaklaştırır. Sizin bu Marksizm çerçevesin de mücadele arayışınız ve tutumunuz. Bu tutumla Kürt halkı sizi baş belası, baş ağrısı olarak görür; o hale dönüşürsünüz. Bu tutumunuzdan derhal vazgeçmeniz gerekir. Bu anlaşmanın içeriği Kürdistan’ın bağımsızlığına çok ciddi darbe olur. Yeni örgütlenmelerle birlikte yeni çatışma ortamı dayatılmış olur. Kürdistan kendi bağımsızlığını Kurdizmle sağlayabilir. Kürdistan Birleşik Devletleri Kürt halkı için gereksinimdir. Doğru olan gereksinim olan budur. Arayışta bu çerçevede olmalıdır. Demokratik ve Birleşik Kürdistan NATO üyesi olmalıdır. Türkiye de gerçek anlamda demokratik değerleri benimseyip NATO üyesi bir devlet olarak kalmalıdır. Bölgenin diğer ülkelerini de demokratik değerleri benimseyen yapılarla yönetilmelidirler; doğrusu budur. Bölgenin diğer ülkeleri de Kürdistan’nın ve Türkiye’nin dışındaki ülkeler de demokratik normlarla yönetilmeye yönlendirilmelidirler. Herkes bu anlamda bu çerçevede çalışma yapmalıdır. Dünyanın yönetim şeklini doğru okuyalım. Dünyanın yönetim şeklini doğru okuyamazsanız, halkın beklentilerine doğru yolda çalışmada yapamazsınız. Duygu tatmini için dünyayı değiştirme havariliğine kalkmayalım. Türkiye de ve Kürdistan da Sosyalizm çözüm değil; sorunları arttırır, daha fazla sorun getirir. Bu yazının girişinde belirttiğim gibi dilerim bu haber yanlıştır.

Bay Erdoğan diktatörlüğü inşa etmeye çalışıyorsa çözüm diye öne sürdüğünüz Marksizm’in kendisi tek parti diktatörlüğüdür. Yani diktörlüğü diktatörlüklemi değiştireceksiniz. Dolasıyla dünyada tutunamadı Marksizm. Yani Marksizm diktatörlük yönetim anlayışı olduğu için dünyada tutunamadı. İnsanlar kendilerini o sistem içinde ifade edemedikleri için, özgürlükleri yaşayamadığı için, tutunamadı. Bunu görmek zorundayız. Ne PKK, nede başka bir yapılanma Kürt halkını çıkmaza sürükleme hakkına sahip değildir. Bunu yüksek sesle söylememin nedeni sesimi duymanızdır. Hiçbir yapılanma Kürt halkını boşa kürek sallamamaya da sürüklememelidir. Çürümüş ideoloji veya inanç temelinde mücadele tarzı Kürt halkını daha çok mağdur eder. Kürt halkının temsilcileri de Erdoğan’ı etkisizleştirmek veya Türkiye’nin sorunlarını çözmekle görevli değildirler. Kürt halkının sorunlarıyla ve sorunlarının çözümüyle ilgilenmek görevimizse, Bay Erdoğan’ın ve Türkiye’deki diğer sorunların çözümüyle ilgili çalışmada Türkiye halkının görevidir. Bizim değil. Türkiye’nin sorunlarını çözmekle görevli değiliz bunu görelim ve bunun içinde kendimizi görevli yerine koyup ta zamanımızı israf etmeyelim. Emeklerimizi israf etmeyelim. Halkımızın özgürlük mücadelesini veren çevrelere sunduğu emekleri de kirletmeyelim. Bu onların işi değildir.

Erdoğan’ın yaptıklarıyla uğraşmak Türkiye’nin eksikleriyle fazlalığıyla uğraşmak Kürt halkı adına özgürlük mücadelesi veren çevrelerin işi değildir. Kürt insanı bağımsız Kürdistanı inşa etmek amacıyla mücadele etmelidir. Kürt halkı için gereksinim olan budur. Bütün olarak bu amaca ulaşmaya kilitlenmeliyiz. Gerisi fantezidir. Yeni örgütçükleri bir araya getirip arayışlara çıkmak ve bu tür yollarla sorunlara çözüm arama hususu çoktan aşılmıştır. Bu tür arayışlar belki 40 yıl önce gerekli olabilirdi. Bugün gerekli değildir. Kürdistan halkı kendisine yeter başka birilerinin desteğini aramaya gerek yoktur. Kürtler arası birliği sağlamak ihtiyaçtır. İhtiyaçtan öteye gereksinimdir. Kurdizm şemsiyemiz, felsefemiz ve önderliğimiz olmalıdır. Demokratik Kürdistan Birleşik Devletleri tek hedefimiz olmalıdır. Tekrarlıyorum gerisi fantezidir. Eğer siz Kürdistan halkının özgürlüğü, refahı, huzuru, haklarının edinmesi ve korunması için mücadele edecekseniz Kurdizm felsefesinde birleşin Kürdistan halkının temsilcilerinin siyasi yapılanmalarının birlikte hareket etmelerini sağlayın bu büyük bir hizmet olur. Sosyalist, Komünist örgütleri bir araya getirip onlarla beraber bir kazanıma ulaşacağınızı zannetmeniz fantezidir. Dünyanın yönetimi ve yönetim şeklini ve dünyanın yönetiminde söz sahibi olan güçleri görmüyorsunuz demektir.

Saygılarımla,
Hüseyin Baybasin