31 Mart yerel seçimleri yaklaştıkça Ak Parti yöneticilerinin
ve faşistliğiyle övünen yandaşı Bahçeli’nin azgınlıkları artıyor. Bu davranışları,
kaybedeceklerini kabullendiklerini gösteriyor. Kendilerinden olmayan muhalefet
çevrelerin hepsine yönelik iftira ve çirkef sayılacak söylemleri “normalmiş”
gibi kullanıyorlar.
Halkın sıkıntılarına çözüm üretmek yerine, kendileri sorun üretme makinasına
dönüşmüşler. Cumhuriyet ittifakından çok faşist ittifakı kurduklarını söylem ve
eylemleriyle kanıtlamış oluyorlar. ”Beka” söylemiyle Halkın duygularını
sömürmeyi amaçlıyorlar.
Beka söylemi de, devletin bölünmez bütünlüğüne saldırı gibi komik ve
aldatmacaya dönüştü.
Yetmişli yılların başında, Kurdistan şehirlerinin tamamında olduğu gibi
Diyarbakır’da da birçok Kurd şahsiyetler, barbarca tutuklanıp zulme maruz
kalırlar. Dönemin Diyarbakır sıkıyönetim mahkemesi safhasında esnaf bir
soydaşımız “ma suçumuz nedir, bari onu söyleyin de bilağın” diyerek sıkıyönetimin
üniformalı hakimine sorar. Hakim, ”sen devleti bölmeye çalışmışsın” der. Buna karşılık
bizim esnaf amcamız “ma devlet ğiyardır ki bölağın” diyerek faşist Türkiye
devletinin Kurd Halkına yönelik zulmünü çok net ve kısa söylemiyle ifade eder.
Zulmü, barbarlıkla sürdürebilmek için yaptığınız maskaralıkları tekrarlayıp
duruyorsunuz ama kepinizin altında bile keliniz görülüyor ve pis pis kokusu en
yakınınızdakini de tiksindiriyor.
Bu seçimde Kurd Halkı, faşist ittifakına oy vermemelidir.
Bahçeli bir sübyancıdır. Onunla aynı seviyeye düşmüş olanlar da onun gibi
insanlık düşmanıdırlar. Ona oy verecek olan Kurd, kendine ihanet etmiş olur. Ak
Parti onunla sırf Kurd düşmanlığı için birleşti.
Biz Kurd’ler bu gerçeği asla unutmayalım. Kurd ve insanlık düşmanlarına oy
vermeyelim. Kime oyunuzu verirseniz verin. Bu faşist zulüm ittifakına vermeyin.
HDP, parti yönetimi kadrosundan ve milletvekili kimliklerinin bazılarından,
Welatparêz soydaşlarımızın rahatsızlık ifadeleri bana ulaşıyor. Ayrıca bazı
Belediyelerin Başkan ve yöneticilerinin Halkımıza yönelik uygulama ve
tavırlarından rahatsızlık olduğu yaygınca konuşuluyor. Bana, birçok örnek
anlatıldı.
HDP yöneticilerinin acilen bir heyet ile şikayetleri dinlemeleri ve Halkımızın
kafasında oluşan soru işaretlerini gidermeleri gereklidir. Kurd Halkı “Kurd’lük
namusu için HDP’ye oy veriyorum” söyleminin ötesinde HDP’ye güven duymalıdır. Bunu
sağlamak da HDP misyonunun görevidir. Bu özet izahatımın ciddiyetle
değerlendirilmesini tavsiye ederim.
HDP’nin oyları artsa da artmasa da Kurd Halkı, Bağımsız Kurdistan Birleşik
Devletlerini resmileştirecektir. HDP’ye rağmen bunu başaracağız. Bunu belirtmekle
birlikte faşist ittifakın burnu sürtmelidir. Kurd Halkına zulüm ve hakaret
ederek, Kurd Halkından oy-destek alamayacaklarını görmelidirler.
Bi bîr bawerîya avakırına YEKÎTÎYA DEWLETÊN KURDÎSTAN her bijî.
09-03-2019
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin