Sevgili takipçiler, dostlar,
benim için düşünmesi ve yazması üzücü ama zorunlu olan bu özel konuyu, affınıza sığınarak yazmayı zorunlu görüyorum.
Herkes gibi ben de yakınlarımı ve kardeşlerimi seçebilme durumunda olamadım. Konunun doğası budur.
İnsan kendi kardeşlerini, yakınlarını seçemez. Atsan atılmaz. İnsan arkadaşlık yaptığını seçebilir. Arkadaşlık yürümedimi, ilişkini kesebilirsin.
Akraba veya kardeş olunca, tüm çirkefliklerini, pisliklerini kendinize dert etmek zorunda kalırsınız.
Abdullah, Mehmet Şirin ve Nazahat denen pislik kişilikler maalesef Annemin ve Babamın çocuklarıdırlar. Son on beş yılda yapmış oldukları iğrençlikler mide bulandırıcıdır.
Belki de hep aynı pislik idiler de ben fark etmedim. Bu üç pislik kişiliklerin benimle hiçbir ilişkileri yoktur. Ekonomik veya sosyal ilişkileri yoktur benimle.
Çocuklarım ve çalışanlarım ile görüşmeleri yasaktır.
Dilerim bu konuda daha fazla yazmak zorunda kalmam.
Bu hususta bana soru sorulmasından rahatsız oluyor ve sıkıntı yaşıyorum. Bu üç şahsın adını yazarak benimle söyleşi yapılması, beni rahatsız ediyor. Nezahat denen uğursuz, pislik yaratıka on bir yıl önce NOTER aracılığıyla yazı gönderdim ve haddini bildirdim.
Nezahat ve diğer ikisine yazmış olduğum mektuplar var.
Ciddi uyarılarıma rağmen pişkin pişkin hiçbir şey yokmuş hiçbir şey olmamış gibi davranmaktan utanmıyorlar.
Üçünün de pisliklerini asla ve asla unutmayacağım.
Terbiyesizlikleri devam ederse, pisliklerini de yazıp yayınlamak zorunda kalacağım.
Devlet yönetim sisteminde kontrol için denetim ve denge için cezai müeyide bu tür fırsat düşkünü sorumsuz insanların ellerine güç verilmesin diye vardır.
Toplumun virüsleri bizim de halkımızın içinden ve yakınlarımızın içinden de çıkıyor. Biz de istisna değiliz. Bağımsız Kurdistan Devleti, bu pislikleri kontrol altında tutmak ve tedavi etmek için zorunludur. Bu örnekle görmemiz ve kabul etmemiz gerekiyordur ki gerçek demokratik devlet yapılanması çatısı altında eğitim yoluyla insanlarımıza ahlaki ve hukuki sorumluklarını öğretmek zorundayız. Bunu başaramazsak ahlaki ve hukuki anlayıştan yoksun ucuz kişiliklerin çirkefliklerinden kurtulamayız. Bu bir sayfalık makaleyi yazmak zorunda kaldığım için çok üzüldüğümü sevgili takipçilerimin bilmesini isterim ancak bunu yapmak zorunda kaldığımı da anlamanızı ve anlayışla karşılamanızı isterim.
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin