Bildiğiniz gibi kısa süre önce ciddi sağlık sorunu yaşadım. Bana verilmemesi gereken bir ilaç, Doktor tarafından yazılmış. Bana alerji yapan ilaç grubu var. Sağlık dosyamda bu bilgi mevcuttur. Doktor, bana ilacı yazınca bu konuyu hatırlattım. “ben biliyorum” dedi.
Bana verilmemesi gereken ilaç, verilebilinecek insanlara iki en çok üç miligramı geçmemeliymiş. Bu akıllı Doktor bana on miligram yazmış. Ben o ilacı aldığımdan bir ikin gün önceden hiç uyumamış ve zihinsel olarak epeyce yorgundum. Yoksa o ilacı kendi özel Doktorlarıma danışmadan almazdım. En çok buna kızdım. İki gün üst üste ilacı almışım. İkinci günün gecesinden itibaren halsizlikle üşüme vardı.
Üçüncü gün kusma başladı. Duyarsızlık, yüksek ateş ve çok düşük tansiyon ile kalp çarpıntısı düzensizleşmiş. Görevliler yüzümün çok şiştiğini ve sesimin çıkmadığını, konuşamadığımı fark edip ilgilenmişler.
Durumun ciddiyetini fark edip acil ambulans çağırmışlar. Yine acil diye hastaneye götürmüşler. 40.09 yüksek ateş, 94/48 tansiyon ölüm durumuymuş. Ölmüş ama yeniden dirilmişim. Dış hastane Doktorları, “bu durumda olanlar kurtulmuyorlar” diyerek ilgi gösterdiler. Ben de “xweda senin yapacak işlerin var diyerek beni geri gönderdi” dedim.
İlgilenenlerin hepsine aynısını söylüyorum. O süreçte kendimden geçmiştim. İlginç hatıralarla geri döndüm. Ezrail ilaç kılığında bedenime girdi ama Kurdçülük onu yenmiş. En ilginci de böylesi yüksek ateş vücudumda var olan zararlı ne varsa hepsini yok etmiş. Eh, xweda böyle istemiş.
Ocak on iki, bu durumu yaşadım.
Yani ocak ayının on ikisinde hastanelik olmuşum. İki gün sonra bir ay oluyor. Biraz zayıflamışım. Eh, Ezrail ile boğuşmak biraz kiloya mal olmuş. Şimdi kendimi otuz yıl genç hissediyorum. Sağlık sorunu yok oldu. Ezrail ile boğuşma sürecinde görüp öğrendiklerimi Kurdistan Birleşik Devletleri’nin resmileşmesiyle ilgili çalışmalara malzeme yapacağım. Xweda işini biliyor değil mi? Yanlış ilaç yazan doktorun dışındaki görevlilerin hepsi dürüstçe davrandılar. Doğruya doğru. Bu izahatı paylaşmayı affınıza sığınarak gerekli gördüm.
10-02-2019
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin
