Kurdîstan halkı, barbarların işgali altında yaşıyor olmaktan ötürü karşılaştığı zorlukları, kelimelerle yazıp izah etmek mümkün değil. İşgalcilerin barbarlıklarının ölçüsü, sınırı yoktur. Soylu Halkımız, olanakları, bilgileri ve güçleri oranında işgalci barbarlara karşı direniş ve kurtuluş mücadelesini Dünya’da eşi benzeri görülmemiş boyut ve kapsamda kahramanlıkla sürdürdü.
Halkımızın direniş ve kurtuluş mücadelesi sürecinde, işgalcilerin sistemli zulümlerinden kaynaklanan ciddi sorunları-sıkıntıları oluştu. Canını kaybeden insanlarımızın sayılarını bile bilemiyoruz. Zindanlarda elleri, ayakları ve de zihinleri sinsice zincirlere bağlanmış insanlarımız gibi, sakat kalmış olan fedakar insanlarımızın da sayıları gibi sıkıntıları da bilmiyoruz. Yine işgalci barbarların dayatmaları sonucu göçber olmuş olan soydaşlarımızın da sayılarını ve sıkıntılarını bilmiyoruz.
Hepimiz, kendimize soralım… Niye bilmiyoruz?
Bilmiyoruz çünkü, soylu Halkımızın sorunlarını, sıkıntılarını, beklentilerini tespit edecek Kurdîstani tek bir kurumumuz bile yoktur. Halkımız adına siyasi mücadele yürüten çevrelerin hiçbirisinin bu konuyla ilgilendiklerini, siz duyduysanız lütfen beni de bilgilendirin. Hiçbir siyasi hareketin bu konularla ilgili hiçbir çalışma yapmadıklarını da hepimiz de biliyoruz.
Kurdîstani siyasi mücadele yürütüyor olanların hepsi, istisnasız hepsi, siyasi aşiret yapısı anlayışıyla çalışmalar yürütüyorlar. Halkımız adına siyasi mücadele yürütüyor olan veya “öyle iddia ediyor olan” çevrelerin çalışmaları, kendi siyasi aşiretleriyle sınırlıdır. Doğrusu budur. Eylem budur. Söylemleri de budur.
Bizim, Kurdîstan Birleşik Devletleri projemizin çalışmalarını yürütüyor olan Hükümetimizin programı, Kurdîstan ülkesinin ve Halkının tamamını kapsıyor. Hükümetimiz, tarihi, geleneksel, kültürel ve kan bağı aşiret varlığının Kurdîstan’ın gerçeği olduğunun bilincinde olmakla beraber, siyasi aşiretçiliği doğru bulmuyor. Kurdîstani siyasi Hareketlerinin çalışmaları, kendi mensupları ve yandaşlarıyla sınırlı olmamalıdır.
Rojava’mızda General Mazlum kardeşimin yürütüyor olduğu, Kurd siyasi hareketlerinin birlikte hareket etme çalışmalarını önemsiyor, değerli buluyor ve destekliyoruz. Bu saygıdeğer kahramanımızı yakından tanıyor ve her açıdan kahraman olduğu gibi, Kurdîstani bir karakter olduğunu da biliyoruz.
Kurd Halkının böylesi askeri ve siyasi liderlerinin öne çıkmaları, Kurd u Kurdîstan davası için, nefes almak kadar önemlidir.
Kek Meshud, Halkımızın saygıdeğer bir liderinin oğlu ve şahsi konumu dolayısıyla, Kurdîstani siyasi hareketlerin, Kurdîstan ülkesinin ve Halkının tamamını kapsayacak çalışmalara öncülük yapmasının zamanı geldiğine inanıyoruz.
Kandil merkezli lider kadronun hepsinin de, Kurdîstani siyasi hareketlerin, Kurdîstan ve Halkının tamamını kapsayacak çalışmalar yürütmeye davet ediyoruz.
Soylu Halkımızın, şimdiye kadar çekmiş olduğu ve bundan sonra çekeceği sıkıntıların, sancı ve ağrıların bedeli, Kurdîstan Birleşik Devletleri’nin resmileşmesi olmalıdır.
Kurd u Kurdîstan her hebî her bejî.
19-12-2019
Saygılarımla, Hîsen Baybaş