Kurdistan Welatının işgalcileri, soylu Kurdistan Halkını zulüm ile sömürerek sistemli olarak soykırım uygulayan kukla devletlerine hizmet etmek, Kurdistan ve soylu Halkına karşı ihanettir. Bunun başka bir izahı da yoktur.
Kırsal bölgelerde, dağlık bölgelerde yaşıyor olan soydaşlarımız, ekonomik açıdan ailelerini geçindirmek amacıyla koruculuk yaparlar. Yapmak istemeyenleri de işgalci devletler, zorla korucu yaparlar. 1990’lı yıllarda, Licê’de bunun bariz örneğini görmüştük. Elbette ki, koruculuk, işgalcilerin Kurd’ü Kurd’e karşı kullanmaktan dolayı, yapılıyor olan bir uygulamadır. Korucu çevrelerin, Kurdistani bilinç ile, Kurdistani kimliklerine sahip çıkmalarını sağlamalıyız.
Koruculuk değil de, Kurdistan işgalcilerine başka alanlarda hizmet eden soydaşlarımızın da durumlarını farklı olarak görmüyorum. Korucular kadar, işgal güçlerine herhangi meslek grubu çerçevesinde hizmet edenler de, Kurdistan ve soylu Halkına karşı ihanet içindedirler.
Soydaşlarımızın, geçimlerini temin etmek amacıyla işgal güçlerine hizmet ederek, işgal güçlerine bağımlı hale geldiklerinin bilincinde olmalıyız. Halkımızın içine sürüklendikleri bu ezikliği aşmak zorundayız. Bunu başarabilmek için, öncelikle siyasi koruculuk konumunu reddetmeliyiz. Kurdistan welatını işgal etmiş olan barbarlar, Halkımıza yönelik sistemli olarak, barbarlıklarla soykırım uyguluyorken, Kurd Halkının haklarını savunmak maskesi altında, Kurd Halkını, işgalcilere bağımlı hale getirmeyi koordine ediyor olan siyasi partiler, siyasi gruplar, siyasi projeler ve siyasi şahsiyetlerin hepsi, Kurd u Kurdistan davasına karşı ihanet içinde olup, birini derecede siyasi korucudurlar.
Bu söylememizden ötürü, birileri alınganlık duygularına kapılabilir. Ancak, gerçekleri kabullenmeden, Halkımıza, beklentilere yanıt olabilecek çerçevede mücadeleyi geliştiremeyiz. Yüz yıldır Kurdistani siyasi hareketler, kısır döngü içerisinde işgal güçlerine bağımlı durumdadırlar. Kurdistani siyasi mücadelenin zorluklarının sıkıntıları sır değildir. Ancak yüz yıllık mücadele sonucu yalnızca siyasi hareketleri değil, soylu Halkımızı da işgalcilere bağımlı hale sürüklemiş. Demektir ki, bu strateji değişmek zorundadır. Bu çevreler, kendi rahatları ve çıkarları için kör ve sağırı oynamaya devam edebilirler. Ancak, soylu Kurdistan Halkı, sahipsiz değildir. Kurdistan Birleşik Devletleri projesi bunun içindir. Her bijî.
23-06-2019
Saygılarımla, Hisên Baybaş
