Birçok kart ve mektup alıyorum. Facebook üzerinden bazı mesajlar da alıyorum. Lütfedip bana yazanlara teşekür ediyorum. Kürd olmayan insanlar, genelde üzüntülerini ifade ediyorlar. İçine düşürüldüğüm durumu kınıyorlar. Baskılara karşı duruşumu taktir ediyorlar. Hediyeler gönderiyorlar. Bu insanlara teşekür etmek ve saygı duymak gerekiyor. Günlük yaşamlarında mutlaka yapabilecekleri daha önemli işler varken, zamanlarını ayırıp, kendi paralarını harcayarak hapsedilmiş hiç tanımadıkları bir insana yıllarca kart, mektup ve hediyeler göndermek insani değerlere bağlılık ve asil davranış olarak görüyorum.
Avrupa Birliği ülkelerinden hukuk profesörleri, hakim’ler, savcı’lar, Polis memurları, hapishane görevlileri gibi insanlar bana destek, Hollanda devletine de kınama mesajlarını yazıp gönderirken adlarını ve adreslerini de yazıyorlar. Özellikle Hollanda’da birçok internet sitesi kurmuş olan değerli insanlar, bu davada bana karşı yapılmış olan kanunsuzluklara karşı, Avrupa’nın ve Türkiye’nin insan hakları kurumlarından çok daha fazla mücadele ediyorlar.
Buraya birkaç örnek yazayım.
Ayrıca Avrupa Birliği Parlamentosunun finanse etmiş olduğu birçok hukuk eğitim kitaplarında, benim davam Hollanda ve Avrupa Birliği ülkelerinde hukuk ve Adalet sisteminin adil ve güvenilir olmadığına dair örnek dava olarak gösterilmiş. Bu konuda size bilgi için, bir örnek: C.A. Fanego, Procedural safeguards in criminal proceedings throughout the European Union, Agis 2005, p. 214-216.
Hollanda’nın saygın ve Dünya’nın tanınmış felsefe ve mantık bilimi profesörü Sayın Ton Derksen, üç ayrı kitap yazmış. Bu kitaplarda, Hollanda ve Türkiye Devletleri arasında, nasıl anlaşma yapıldığını, uydurma delillerin nasıl oluşturulduğunu, savcı, polis ve sözde uzman’ların yalan içerikli ve sahte delil ve raporlarla mahkemelerin hakimlerini nasıl kandırdıklarını, hakimlerin nasıl basit ve sorumsuz davrandıklarını detaylarıyla ve hiçbir soru işaretine gerek ve yer bırakmadan izahatlı yazmış. Prof. Derksen benim şahsım ve yaşamımı da içeren dördüncü kitabını yazıyor şimdi. Bir de, tamamen Hollanda Adalet ve içişleri Bakanlıklarında görevli olup, benim davamda yapılmış olan kanunsuzluklara karşı mücadele etmek amacıyla kurulmuş olan vakıflar var. Size birkaç örnek vereyim: BS-Foundation ; Stichting Restore Justice ; BOUblog ; Katholiek Nieuwsblad vs.
Yine aynı Bakanlıklarda görevli olan şahısların organize etmiş oldukları protesto eylemleri var. Ayrı grup ve bireyler biribirinden farklı eylemler yapıyorlar. Benim site’de birkaç örnek var. Birisi için, Holly Man adını takmışım. Bu şahıs için ben bir kitap yazacağım. Bu yiğit insanın unutulmaması gerekir. Hollanda’nın birçok şehir içi ve şehirlerarası yollarına, park’lara, Adalet Bakanlığı binasına, Parlamento binasına, Yargıtay binasına ve kıraliyet ailesinin gezinti yerlerine, FREE BAYBASIN NOW bayraklarını asıyor. Kıraliyet ailesi ve Başbakan dahil devletin politikacı ve bürokratlarının eline, benim fotoğrafım ve davayı özetleyen broşürler veriyor. Benzer birçok eylem yapıyor. Her yaptığının fotoğrafını çekiyor ve kayıt edip yayınlıyor. Kendi özgür iradeleriyle yapıyor oldukları için hiçbir karşılık ve teşekür de beklemiyorlar. Dolayısıyla yapıyor oldukları değerlidir. Bu değerli insanların çalışmalarını sizlerle paylaşmak istedim.
Bir de, tüm içtenlikleriyle bana mektup, kart, mesaj ve hediyeler gönderen Kurdistan’lı soydaşlarım var. Güzel yürekli soydaşlarıma ve bazı yakınlarıma, bana, özel olarak ilgi gösterdiklerinde, yazıp sorduklarında, kürd halkının sıkıntı ve sorunlarının çözümüne yönelik görüş üretsinler istiyorum. Bireysel soru ve konularla beni meşgul etmesinler istiyorum. Her kürd insanının sorunları vardır. Ben, zaman ve olanaklarımı Kurdistan halkının hepsinin müşterek sorunu olan, kürd’lükten kaynaklanan sorunun çözümüne-çare bulmak için harcıyorum. Bağımsız Birleşik Kurdistan Devleti resmileştiğinde her kürd’ün en önemli sorunu çözümlenmiş olacak. Ondan sonra hepimiz biribirimizle bireysel düzeyde ilgilenebiliriz. O günler yakındır. O günü görmek için günü amacına hizmet edelim. Benden farklı düşünenler olabilir. Herkes kendi özgür iradesiyle hareket ederse daha çok verimli olur. Ulusal veya bireysel alanda olsun. Yapacağımızı, özgür irademizle ve severek yaparsak ancak başarılı olabiliriz. Benim, bireysel sorun ve ilişkilerle uğraşmaya şartlarım da uygun değil. Beni bireysel ilişkilerle meşgul eden yakınlarımla da ilişkilerimi sınırlıyorum. Bu kararım keyfiyetten değil. Her insan gibi bende bir gün öleceğim. Kalan yaşamımın günlerini Bağımsız Birleşik Kurdistan Devletinin resmileşmesine hizmet amacıyla realist plan projeler üretmek için değerlendirmek kararımdır. Bu alanda verimli olabilirsem çok mutlu olurum. Bana yardım etmek istediklerini, bana yazarak veya mesajlarla soran yakınlarım ve soydaşlarımda, bana yardım etmek istiyorlarsa, bu amaca hizmet etseler çok çok mutlu olurum.
Diplomatik beceriyle Bağımsız Birleşik Kurdistan Devletinin resmileşmesini BAŞARACAĞIZ. Elbette bu süre içinde her insanımız kendi yaşamını en iyi şekilde idame-organize etmelidir. Elbette insanlarımız iş düzenlerini, mesleki kariyerlerini geliştirmelidirler. Elbette insanlarımız aile düzenlerini korumalıdırlar. Çocuklarının sağlık ve eğitimlerine çok önem vermelidirler. Mutlaka biribirimize yardımcı olmalıyız. İhtiyaçlarımızı gidermek, ilişkilerimizi belirlemek arasında dengeli olmalıyız. Ülkemize, halkımıza, kendimize ve ailemize sahip çıkmak yapacağımız çalışmalarda da dengeli olmalıyız. Kürd’lüğümüze sahip çıkmak, bağımsız ülkemizin resmen tanınması için hepimiz yapabileceklerimizi yapalım. Bunu yaparken de denge unsuruna önem verelim. Bağımsız Birleşik Kurdistan Devletinin resmileşmesi kürd halkının hakkıdır. Salt hak olduğu için gereklidir. Salt hak olduğu için olması yeterli nedendir.
Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere Dünya’nın istikrarı için de, Bağımsız Birleşik Kurdistan Devleti’nin resmileşmesi temel gereksinimdir.
Bunu bilelim. Hesabımızı buna göre yapalım.
Dem a we xweş be.
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin