Eğitim oranı ve kalitesinin düşük olduğu toplumlarda yaşam standartlarının kalitesi de düşük olur. Birinci Dünya savaşından sonra parçalanan Kurdistan ülkesinin her bir parçasında eğitim yok denecek kadar az organize edildi. Var olan eğitim kurumlarının da kalitesi düşük tutuldu. Türkiye, Suriye, Irak ve İran gibi ülkeler Kurdistan’ın tamamına yakınını kontrol ettiler. Sovyet Rusya’sı da küçük bir parçasını kendi kontrolunda tuttu ve böylece Kurdistan dörtbuçuk parça olarak sömürgecilerin kontrolunda kaldı. 1923 yılından beri bu durum böyledir. Güney Kurdistan’da yeni bir yapılanma var. Tam özgürlük olmasada resmi statüsü var. Bu statü sayesinde eğitim alanında çalışmalar var. Uluslararası kurumlar tarafından tanınmamış olsa da, Rojava da önemli oluşum var. Savaş hali olmasına rağmen eğitim çalışmaları var. Bu gelişmelerden önce Sovyet Rusya’sı döneminde bazı kültürel çalışmalar vardı. Sömürgeci ülkeler kürd Halkının doğal zenginlik kaynaklarını soyarak, çalarak ve gasp ederek talan ettiler. Talancılıklarını daha kolay ve uzun devam ettirmek için olağan üstü baskıyla zulum uyguladılar. Asimilasyonla soykırım uyguladılar. Kürd halkını gruplar halinde biribirleriyle savaştırdılar. Sömürgecilerin herbiri ayrı bir Kurdistan grubunu bir diğer grupla savaştırmak şartıyla desteklediler. Sömürgeciler sürekli olarak Kürdistan ülkesini savaş halinde tuttular. Sömürgeci Devletlerin dördü ayrı ayrı olarak ve sürekli Kurdistan ülkesine ağır silahlarla saldırdılar. Binlerce kitaplara konu olan olaylarla Kurdistan halkını sürekli meşgul ettiler. Savaşlarla sürgünlerle vesaire. Sömürgeciliklerini ve barbar uygulamalarını sürdürebilmek amacıyla kurd Halkını bilinçli olarak eğitimsiz bıraktılar. Kürd dilinde eğitimin yasaklanışının temel nedeni de budur. Kürd halkını eğitimsiz bırakmak ve sömürmeye devam etmek. Değişmeyen amaçları, uygulamaları budur. Türkiye’de Ermeni okulları vardır. Rum okulları vardır. Yahudi-Musevi okulları vardır. Türkiye Devletinin kanunlarıyla ve parasıyla kendi okullarında kendi dillerinde eğitim görebiliyorlar. Aynı Türkiye Devleti kürd için aynı hakkı asla vermedi. Aynı Türkiye Devletinin yöneticileri hiç utanmadan hiç sıkılmadan “biz kürd’lerle kardeşiz” diyebiliyorlar.
Eğitimli insanlar daha çok rahat mücadele edebilir ve başarabilirler. Bu nedenledir ki çocuklarımızın eğitimlerine çok önem verelim. Savaş koşullarına, sürgün koşullarına, yokluk koşullarına, baskı dayatmalarına rağmen çocuklarımızın eğitimlerine önem verelim. Çocuklarımızın eğitimlerinin kalitesinin çok yüksek olmasına önemle dikkat edelim. Sağlık ve eğitimlerini aynı düzeyde aynı çerçevede önemseyelim. Çocuklarımızın yeteneklerine uygun eğitim görmelerine önem verelim. Hepimiz stresten uzak duralım. Stresli insan, yüksek eğitimli de olsa sağlıklı düşünemez ve gerektiği gibi başarılı olamaz. SORUNLARIMIZ BİZİ STRESE MAHKUM ETMESİN. TÜM SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜMLERİNE ENERJİ SARF EDELİM. STRESTEN KORUNMANIN TEK YOLU VARDIR. HER SORUNUMUZ İÇİN ÇARE BULMAYA YOĞUNLAŞMAKLA STRESTEN KURTULURUZ. Lütfen deneyin. Tutkuyla deneyin. Okuyun. Araştırın. Öğrenin. Uygulayın. Başarın. Paylaşın. Sonra da eğitin. Öğretin. Kendinize öğrenin ve güvenin. Güvensizlik, inançsızlık başarısızlığa sürükler. Benim için başarısızlık kıyamettir. Bu yazıyla söyleştik.
Dem a we xweş
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin