Mide bulandırıcı, seviyesiz ve ahlaksızca yaşamayı benimsemişsiniz.
Uydurma yalan ve iftiralarla, size yapılmış olan insani değer yargıları çerçevesinde önemli hizmetleri kirletirsiniz.
Size teslim edilmiş olan, alın teri olan emeklerin ürününü hesapsızca çar çur edersiniz.
Sizden hesap sorulduğunda, kirli iftiralarla kendinizi de kirletirsiniz, yaptıklarınız gibi.
Emeklerinin ürünü önünüze sermiş olan insana karşı teşekkür yerine küfür gibi iftiralar sıralarsınız.
Size, yeter artık, dendiğinde duymazlıktan gelirsiniz. İyi o halde, size teslim edileni sahibine iade edin, ondan sonra kendi emeklerinizle kendi istediğiniz gibi yaşayın. Allah işinizi rast getirsin, dendiğinde köşe bucak saklanırsınız. Ucuz iftiralarla, yalanlarla gittikçe kendinizi kişiliksizleştirirsiniz.
Size teslim edilmiş olan tertemiz emeklerin ürününü, emaneti inkar edersiniz.
Yapmış olduğunuz pislikler gibi size teslim edilmiş olan emanetleri de utanmadan inkar edersiniz.
Biz, nahlet olsun. Allah’ınızdan bulun. Benden ve çocuklarımdan uzak olun yeter dedik. Yetmedi size. Hiçbir şey olmamış gibi, pişkin pişkin kendi dışınızda herkesi suçlamaya sığındınız. Diğer taraftan aşağılık hareketlerinizi sürdürüp, pisliklerinizi benim kapıma yığdınız. Uyarıları da hiç umursamadınız. Şimdi, yeniden yeni iftiralarla pisliklerinizi örtbas etmekten vazgeçin. Kendi emeklerinizle yaşamaya alışın. Her sözünüze, her pisliğinize tepkimin olacağını da iyi bilin. Yirmi iki senedir dört duvar arasından sizin pisliklerinizle, iftiralarınızla uğraşıyorum. Yeter artık. NOKTA.
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin