Bir Halkın karakterini öğrenmek istiyorsak, Atasözlerine bakmalıyız.
Türk Atasözüne bakalım ve Kurd Atasözüyle karşılaştıralım.
Türk Atasözü der ki:
Ekmek bulduğunda kap, dayak bulduğunda kaç.
Dur ki ayağıma yer ederim, gör ki sana ne edeyim.
Kızını dövmeyen, dizini döver.
Kadın’ın sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin.
Bu dört Türk Atasözüne karşılık, dört Kurd Atasözünü Kurdçe ve Türkçe olarak yazıp, yorumu takdirinize bırakıyorum.
Gotinên bapîran: Büyük babalarımızın deyişleri:
Mêrên qu li jinan xe, ew ne mêre = Kadın’ı döven erkek, erkek değildir.
Roja herê xerab jibona mêrxasan ewe qu yek bê ber derîyê wî u ew nikaribe alîkarîya wî bike = Yiğitler için en kötü gün, kapısına yardım istemeye gelen birisine yardım edemeyeceği gündür.
Şêr şêre çi jine çi mêre? = Aslan aslandır, Kadın’ı Erkeği de ne?
Nan u nivînên xwe yên herê baş bide mêvan’an = En iyi yemeğini ve yatacak yerini misafire ver.
Sizleri yorumlarla uğraşmakla bırakırken, biz düzeltme yapmak istiyorum.
Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Atasözü, kahvenin ilk bulunduğu-tanındığı yer olan Yemen’den gelmedir. Yani bu Atasözü Yemen’e aittir.
Türk’lerin daha Dünya’da adları yokken, Orta Asya’da daha kahve yokken, kahve ve bu Atasözü, Yemen’de kullanılıyordu.
Türk kahvesi olarak bilinen kahve de Roma’lılar döneminde Rum kahvesi olarak tabir edilirdi.
Türklük adına güzel olan her şeyin çalındığı sır değildir. Türkiye’de Türk kahvesi diye tanınan kahve, esasen Rum kahvesidir. Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır söylemi de Yemen Halkı’na yani Arap’lara aittir.
Atasözleriyle ilgili görüşlerinizi duymak istiyorum.
Kurd’lük adına birer Kurd’çe Atasözünü de siz yazın.
Benden size yeni bir Atasözü: Bê Yekîtîya Dewletên Kurdistan’ê Li Cîhanê Aştî Çê nabe = Kurdistan Birleşik Devletleri olmadan Dünya’da barış olamaz. Bimînin di xêt xweşîyê de.
24-08-2018
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin