Türkiye’de seçimin bir yıldan fazla öne alınması çirkin bir oyun ve komplo’dur. Ak Parti yönetimi, bir yıl içinde ekonomik çöküntünün kaçınılmaz olduğunu çok iyi biliyor. Yalan ve şişirme rakamlarla Halkı “ekonomi iyiye gidiyor” diye kandırmak kolay görünebilir.
Türkiye’nin ekonomistleri gibi işverenleri de durumu çok iyi görüyor ve biliyorlar. Son iki yıldır Türkiye’de ekonomik kriz var. Bir seneye varmaz patlak verir. İki yıl önce ABD dolarının Türk lirası ile fiyatına bakınız lütfen. Bugün ise aynı ABD dolarının fiyatına bakın bir de. Aynı şekilde AVRO değerine de iki yıl önceki fiyatını bugün’kü fiyat ile karşılaştırın. Bir de iki yıl önceki enflasyon rakamını da bugünkü rakamla karşılaştırın. Ekonomide bu bilgiler temel veridir. Kaç şirket kapandı son iki yılda? Gelir vergisinin devlet kasasına girişi ne kadar düştü? Son iki yılda ulusal bazda petrol tüketimi ne kadar düştü? Özel teşebbüs ortamında kaç kişi işini kayıp etti? Bunların yanı sıra gelir-gider arasındaki açık son iki yıldaki fark nedir? Devlet görevlilerinin – yöneticilerinin yalan içerikte açıklamalarına aldanmayın. İlgili kurumlardan direk bilgi almak zor değil. Türkiye’de ekonomik kriz patlayacağı zaman düzelmesi imkânsızdır.
Batı Avrupa ve ABD de ekonominin alt yapısı ve siyasi istikrar Türkiye ile kıyaslanamayacak düzeyde güçlüdür. Türkiye ekonomisini güçlendiren en önemli neden dış yatırım idi. Avrupa Birliğine üyelik garanti gibiydi. Türkiye, Avrupa Gümrük birliği üyesiydi.
Avrupa Birliği üyesi ülkeler, iş gücüne dayalı çalışan büyük şirketler Türkiye’ye taşıdılar şirketlerini. Türkiye’de endüstriye dayalı üretimlerinin ürünlerini Avrupa Birliği üyesi tüm ülkelerde gümrük ödemeden satabiliyorlardı. Türkiye’de işçilik ucuz, vergi düşüktü. Maliyete yansıyordu bunlar. Ucuza üretiyor oldukları ürünlerini eski fiyatla kendi pazarlarına satıyorlardı. Şirketler kazanıyor, Türkiye kazanıyordu. Avrupa Birliği ülkeleri ise zarar ediyordu. Gelir düzeyi çok düşük olan Türkiye’nin ekonomisi, gelir düzeyinin artmasıyla yükseldi. Avrupa Birliği ülkeleri, kendileri için Türkiye’nin gümrük birliği üyeliğiyle oluşan boşluğu kapatarak yatırımcıları geri kazandılar.
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olacağına inanıp Türkiye’de yatırım yapan Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerin yatırımcıları da Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinden uzaklaştığını gördüler. Avrupa Birliği pazarına Türkiye üzerinden giremeyeceklerini anladılar ve Türkiye’den uzaklaştılar.
Türkiye’ye kala kala bazı Arap ülkelerindeki istikrarsızlık nedeniyle göç eden yatırımcılar kaldı. Bunlar da yatırımlarını hizmet sektörü, (hastane, otel gibi) konut ve arazi alımlarıyla sınırlıyorlar. Bazı Orta Asya Türki Cumhuriyetleri ve Rusya Federasyonu yatırımcıları da var ki onlar da Türkiye’ye yarardan çok, zarar veriyorlar.
Rusya Federasyonu, Orta Asya Turki Cumhuriyet devletleri ve İran kökenli şirketler kanunsuz işlerini Türkiye üzerinden yürütüyorlar. Reza Sarraf küçük bir piyondu. Binlerce öyle üç kağıtçı şirketler var halen Türkiye de aktif olan. Hepsi de Ak Parti yönetim çetesiyle müşterek hareket ediyorlar.
Yatırımcılar için Avrupa Birliği ülkeleri, Kanada, Avustralya ve ABD çok önemli vergi indirimi yatırım desteklemek amacıyla yasal düzenlemeler yaptılar. Anılan bu ülkeler de siyasi istikrar, güvenlik, yatırım alt yapısı ile güçlü Pazar var.
Türkiye’de güvenlik yerine barbarlık oturdu. İç savaş durumu yaşanıyor ki bütün ülkede olağanüstü hal var. Adalet tamamen laçkalaştı. Kurd Halkına yönelik zulüm ve barbarca soykırım uygulanması devlet yapısını Hitler faşizminden beter hale getirdi. Türkiye Cumhuriyeti devleti İşid devlet yapısına dönüştü. Bay Erdoğan ve islamist çetesi her türlü kanunsuzluğu yaptılar ve yapmaktan da çekinmiyorlar. Devleti soymak onlar için amaca hizmettir. Amaçları da Türkiye’yi İslam devleti yapıp cennete gitmektir. Bay Erdoğan’ın kavga etmediği bir Emine hanım kaldı. İşi, Kurd savaşçılarının organlarını satmaya kadar ilerletmişler. Kendilerini Türk kabul edenler ve gerçek dindar insanlar bu pislik’lere daha ne kadar ortak olacaklar? Bunu kendileri bilir. Ama Erdoğan ve şebekesi için bu Dünya’da yer kalmadı. Bunlar zebanileştiler. Cehennem bile bunları kabul etmez.
Afrin’e girişlerinin tek nedeni Halkı kendilerine bağlamaktır. Afrin’de 4500 den fazla insan öldürmekle böbürleniyorlar. Bu düzeyde cani ve sapık ruhlu bu yalancılar artık toplum için en çok zararlı yaratıklara dönüştüler.
Emine hanım asil bir aile evladıdır. Bu pislik ve zulüme karşı susmakla, yapanların suçları artar. Toplumu daha çok kirletirler. Toplumu da devlet yapısı gibi laçkalaştırırlar. Emine hanım bu rezilliklere karşı niye sessizdir?
Erdoğan ve etrafındaki İşid çetesi 24 Haziran seçimini kayıp ederlerse, yapmış olduklarının hesabını vermek zorunda kalacaklar.
Kurd Halkına yönelik insanlık’a karşı suçlar ve savaş suçları işlemişlerdir. İşid denen suç örgütü gibi bir sürü suç örgütü oluşturmuş ve yönetmişlerdir. Devlet’i soymuşlardır.
Yalanlarla kendilerine muhalefet olan çevreleri suçlu duruma düşürmüş, katletmiş, hapsetmiş, göç ve sürgüne zorlamışlardır. Bunların hepsinin ispatı olan deliller vardır.
Seçimi kayıp etmektense Türkiye’yi iç savaşa sürükleyecekler. Bana ulaşan bilgiler de bu yöndedir. Erdoğan ve Ak Parti kazansalar da kazanmasalar da biz, Kurdistan Birleşik Devletleri Hükümeti adına kendilerinin ve Türkiye’nin aleyhinde, Kurd Halkına yönelik işlemiş oldukları suçlardan ötürü çeşitli davalar açacağız. Bi navê xwedê Qerara me eve.
05-05-2018
Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin