TÜRKİYE’NİN KALLEŞ VE KAYPAK ZEMİNİNDE KURD OYLARININ YERİ

0
1096

Ak Parti’nin kuruluş aşamasında vaadleri ile ilk iki dönemde iktidar olarak çalışmaları umut vericiydi. Sonra Ak Parti karanlık partiye dönüştü. Umut ışığıyken kirli karanlığın bataklığı oluverdi. Abdullah Gül, Abdulkadir Aksu, Ali Babacan gibi Beyefendi ve yapıcı şahsiyetler havlu atıp Ak Parti’yi faşizmin kuklası olmasına izin vermemeliydiler. Bay Erdoğan, Kurd Halkına yönelik çirkefliğin ve zulmün uygulayıcısı oldu. MHP’nin sübyancı lideri Bahçeli’nin maşası olma işlevini görüyor. Kendisinin talimatıyla katledilen mazlum ancak soylu Kurd Halkı’nın kahraman direnişçilerinin sayılarını ilan etmekten gurur duyacak düzeyde iğrenç bir kanlı katile dönüştü.

Kişinin öz karakteri, elinde güç varken görülür. Kişi sonunda öz aslına döner. Bay Erdoğan ve yandaşlarının da ellerine güç geçince çirkeflikleri dışa vurdu. Doğa’nın kanunu budur. Esas olan, bu seçimde Bay Erdoğan’a oy verenlerin esasen oylarını MHP’nin faşist kanadına veriyor olduklarını bilmelidirler.
Ak Parti’ye verilecek her oy İşid terör örgütüne, çocuk tecavüzcülerine, kanlı Kurd katillerine, soyguncu ve hırsızlara oy veriyor olduklarını bilmelidirler.
Bunları belirtelim öncelikle.

24 Haziran seçiminde doğruları görmek istemeyenler ile Erdoğan çetesine bağımlı duruma düşürülmüş olanlar Ak Parti’ye oy vereceklerdir. Sübyancı Bahçeli’nin desteğiyle birlikte Bay Erdoğan birinci turda yüzde elli oy alamayacak. Eğer, devlet eliyle provakatif olaylarla kaos ortamı oluşturulursa seçim ertelenebilir. Böylece bu haramiler çetesi bir süre daha iktidarı ellerinde tutabilirler. Bu olmaz ise Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tur seçimine kalır.

Selahattin Bey kardeşim ve HDP yönetimi Kurd Halkının beklentilerine yanıt olmaktan uzaklaştılar. Türkiye’yi Demokratikleştirme strateji boş bir balondan ibarettir. Türkiye devletinin sistemli olarak soykırım uyguladığı, yine devlet eliyle her gün kanı akıtılan, yerleşim alanı tahrip edilen, milyonlarcası sürgünde perişan vaziyette yaşamak zorunda kalmış olan soylu Kurd Halkına “gelin Türkiye’yi Demokratikleştirmek için aynı zulüm altında yaşamaya devam edin” diye çağrıda bulunmak tek kelimeyle ahlaksızlıktır.

Çok net ve açıkça söyleyelim, Kurd Halkı kendi bağımsız devletini resmileştirmeye kararlıdır. HDP gibi Türkiye’nin diğer siyasi partileri ve devlet bu gerçeği hazmede, hazmede kabul etmek zorundadırlar.
Türkiye devleti işgal etmiş olduğu Kurdistan topraklarından çekilmek zorundadır. Be seçimde Kurd oyları bu amaç çerçevesinde değerlendirilmelidir. Ayrıca HDP’nin Türkiye’de iktidar olması, tek başına iktidar olması mümkün değil.

Demek’tir ki Kurd Halkı’nın oyları bir arada olmalıdır. Kurd oylarıyla oluşacak güç, Türkiye’nin Kurdîstan topraklarından pazarlıkla ve anlaşmalı olarak çıkması için kullanılmalıdır. Eninde sonunda olacak olan budur. Bari biran önce olsun ki gereksiz yere insanlarımız ölmesinler. Her gün gencecik insanlar, Türkiye’yi yönetenlerin barbarca faşizmi kalıcılaştırmak hevesleri için ölüyorlar.
Türkiye’de kendilerini Türk olarak kabul edenlerin ezici çoğunluğu da Türkiye’nin Kurdistan topraklarında işgale son vermesini istiyorlar. Türkiye’nin politikacıları ise çok korkak, kalleş ve kahpe’dirler.

CHP’nin sicili bozuktur. Kurd katilidir CHP. Muharrem İnce’nin konuşmalarına aldanmayalım. Bay İnce de Erdoğan gibi kaypaklık yapar. CHP’nin zihniyeti bozuktur. Meral Hanım’ın İnce ve Erdoğan’dan çok daha güvenilir olduğunu biliyorum. Kurd siyasiler, Kurd oylarını Türkiye’nin Kurdistan’dan çıkması için değerlendirmelidirler. Ya hero ya mero.

10-05-2018

Saygılarımla, Hüseyin Baybaşin