İnsanlar, gözleri gibi kalplerini ve zihinlerini de gerçekleri görmemek için kullanabilirler. Gerçekleri kabul etmek işlerini gelmeyenler, inkârcılığa sarılmayı alışkanlık haline getirmiş olanlar, herkesi kendileri gibi inkarcı olarak görmek isteyebilirler. Gerçekleri inkar ederek yaşamak bazı insanlar için alışkanlık haline gelmiş. Bazıları için çıkar malzemesi olmuş. Bazıları için ise, doğruları görmemek işlerini kolaylaştırıyor.
“Bağımsız Kurdîstan istemiyoruz” diyebilen Kurdler, inkarcı, gerçekleri görmek istememek gibi duruşlarının esas amacı ne olabilir.
Kendi işlerini kolaylaştırmak mı?
Çıkarcılık mı?
Korkaklık mı?
Sorumsuzluk mu?
Kişiliksiz, onursuzluk mu?
Sorumsuzluk mu?
Yoksa bilinçsizlik mi?
Sayıları yüz binler olan Kuveyt, Kosova, Lüksemburg ve benzeri onlarca ülke için Bağımsızlık uygundur, haktır da Kurdler için niye hak değildir?
Kıbrıs adasının nüfusunun tamamı sekiz yüz bin civarındadır. Kuzey Kıbrıs’ın yani Türk tarafı olarak kabul edilen tarafın nüfusu yüz binin altındadır. Kıbrıs adasında iki devletli çözüm veya eşit haklara sahip Federasyon isteyen Türkiye devleti, Türkiye’de nüfusları yirmi beş otuz milyon arasında olan Kurd Halkı için Bağımsızlık veya Federasyon hakkını istemek, Türkiye devleti için niye terör veya bölücülük suçu sayılıyor?
Aynı Türkiye devleti, niye Irak’tan ayrılıp Bağımsızlık isteyen Kurdlere saldırdı? Referandum seçimini bile niye hazmedemedi Türkiye’nin Erdoğan’ı?
Suriye’de, kendilerini İŞİD ve benzeri aşırı dinci terör örgütlerine karşı korumak amacıyla örgütlenen, silahlanan ve Dünya’nın birçok devletinin desteğini, yardımını alan Kurdler, savaş sonrası Suriye devlet yapısı dahilinde otonomi hakkını edinmeye razı olacaklarını ilan etmelerinden Türkiye’nin Erdoğan’ı ve diğer Türkiye devlet yetkilileri, niye Kurdlerin Suriye’de bu taleplerini terörizm olarak görüp ve bu haksız görüşlerinden ötürü olağanüstü orantısız güçle saldırıp savaşmaya haklı gerekçe olabilir mi?
Türkiye devlet yetkililerinin, muhalefetinin Erdoğan denen faşistin Kurd düşmanlığından başka geçerli bir nedeni olamaz.
Hiçbirinizin “biz Kurdlere düşman değiliz” diyerek kuduz köpekleri gibi havlayıp saldırarak, bu düşmanlığınızı örtbas edemeyeceğinizi bilin.
Önemli bir sorumuz daha var.
Türkiye’nin Suriye sınırında Kurdleri istemediğinizden, çirkin yalanlarla, iftiralarla, “sınırımızda teröristleri istemiyoruz” diyerek, Kurdlere barbarca saldırırken, El Bağdadi’nin öldürüldüğü sınır bölgesinde El Kaide ve benzeri, Türkiye’nin ve bütün Dünya’nın terör örgütü olarak gördüğü, İslamist terör örgütlerinin kontrolünde olan Türkiye’nin sınır bölgesindeki teröristleri niye sorun olarak görmüyorsunuz?
Türkiye’nin Suriye ile sınır boyunda kontrol ve koridor El Kaide ve benzeri İslamist terörist örgütlerinde olan yüz kilometrelerce bölüm var. O bölge niye sizin Türkiye’niz için güvenlik sorunu değil?
Türkiye devleti, o terör örgütleriyle ortak olduğu gerçeğinden ve El Bağdadi’nin o bölgeden Türkiye’ye, Türkiye’nin Askeri tanklarıyla girişi ve çıkışının güvenliği için kullanıldığını kabul etmek zorundasınız. Başka bir nedeniniz varsa, Türkiye vatandaşlarına ve Dünya’ya anlatın.
Türkiye vatandaşı olup kendilerini uygar, evrensel insani haklara saygılı kişilik olarak kabul edenler, Türkiye’yi yönetenlerin Kurd Halkına yönelik barbarca zulüm uygulamalarının sonucunun, Kurdlerle her alanda topyekun savaşı getireceğini görmeleri gerekir. Türkiye’nin, Kurdlere yönelik savaşı sürdürmenin Türkiye’yi yok edeceğini de anlayıp kabul etmeleri anlamına gelir.
Biz Kurdler de, Türklük adına bizlere karşı uygulanıyor olan sistemli soykırım dayatmasına, ulusal kurtuluş kararını ortak payda olarak kabul ederek, Kurdîstan Birleşik Devletlerini resmileştirmek için mücadele etmeliyiz.
Yukarıda belirtmiş olduğumuz veya başka nedenler, gerekçeler, soru işaretleri, Kurdîstan Birleşik Devletleri’ni resmileştirmek için çalışmalarımın önünde engel olarak kabul edilmemelidir.
Em bejin Kurd u Kurdîstan.
28-10-2019
Saygılarımla, Hisên Baybaş