Kurd halkının sorunları birey veya belirli aileye, yöreye özgü değildir. Ulusal kimliğini boynundan çıkarmayan Kurdlerin durumu hemen hemen aynıdır. Bugün için bir bireye, bir aileye, bir siyasi yapıya saldırı var ise, dün başkalarına benzeri saldırılar olmuştur. Yarın da başkalarına olacaktır. Bunları iyice görelim. Kurdîstan işgalcileri bugün birilerimizi hedef alıp barbarca saldırıyorsa, dün başka birilerini hedef almış olup, saldırdığını unutmayalım. Aynı hassasiyetle, işgalcilerin yarın başka değerlerimize aynı barbarlıklarla saldırmayacaklarını düşünmeyelim. Rehavete kapılmayalım. Sorumluluklarımızı bilelim. Kendimize, Halkımıza ve Welatımıza sahip çıkalım.
Birilerimiz servet peşinde koşup, sorumluluklarımızı ihmal edersek, kendi geleceğimizi, Halkımızın geleceğini de ihmal etmiş oluruz. Elbette ki geçimimizi en iyice temin etmeliyiz. Welatımız, barbar işgalcilerin kontrolünde olduğu sürece, hiçbirimiz insanca duygularla yaşayamayız.
Servetimiz, zenginliğimiz ne kadar olursa olsun, hiçbir yararı olmaz.
Etrafımıza bir bakalım. Üç göbek, yani üç kuşak zenginliğini, servetini koruyabilmiş hiçbir Kurd aile yoktur. Yoktur, çünkü işgalciler, Kurd ailelerin gelişip güçlenmelerine izin vermezler. Çok sistemli çirkefliklerle, gelişebilen Kurd aileleri parçalayıp dağıtıyorlar.
Bir kısmını tamamen asimile ederek Kurdlükten uzaklaştırıyorlar. Bunları hepimiz çok iyi biliyoruz.
İşgalciler, Kurdîstani siyasi hareketleri de sistemli olarak kontrol altında tutmak için her türlü yobazlığı yapıyorlar. Gelişip güçlenmelerine izin vermiyorlar.
Berzani hareketi bir istisnadır. Kurd kimliğiyle güçlenmeyi başarmış ve uzun yıllar güçlü durumda kalmayı becerebilmişlerdir.
Rojava’daki kardeşlerimizin uluslararası güç konumuna ulaşmış olmaları büyük başarıdır. Bu durumun kalıcılaşması için hepimiz destek vermek zorundayız.
PKK hareketi, Kurdîstani siyasi hareketlerinin hepsi için çok iyi örnektir.
Büyük bedellerle varlığını sürdüren PKK, Türkiye, Suriye, Irak ve İran devlet yönetimlerinde Demokrasinin oluşması için mücadele ettiğini çok net olarak söylemesine ve uygulamada göstermesine rağmen, en başta Türkiye devleti, PKK’yi zayıflatmak için her türlü kirli oyunu oynuyor.
Aslında, Türkiye’nin PKK’yi siyasi platforma çekmesi gerekir. Ama sürekli olarak PKK’yi yer altına itmeye çalışıyor.
Esasen, Türkiye, PKK’nin güçlenmesini istemiyor. Çünkü, PKK kimliği, Kurdlük için semboldür. İşgalcilerin hedefi de Kurdlüğün güçlenmesini engellemektir. Yarın yeni bir Kurdîstani siyasi hareket, öne çıkıp güçlenirse eğer, en başta Türkiye olmak üzere işgalcilerin hepsi ona saldırırlar.
Bu izahatımla PKK’nin konumuna, stratejisine değinmiyorum. PKK’nin siyasetini beğeniriz, beğenmeyiz bu ayrı bir konu. Bu izahatlarla, Kurdîstan’da işgalci olan barbar ve faşist devletlerin Kurdlüğe yönelik siyasi oyunlarını izah ediyorum. Güçlü Kurd bireyi, ailesi, siyasi hareketi, Kurdîstan işgalcilerinin kabusudur. Bunu görelim.
Kurdîstan Birleşik Devletleri projesi, Kurdîstan işgalcilerinin hepsini düşman olarak görüyor. İşgalcileri, Kurdîstan topraklarından kovmayı hedefliyor. Bu proje, bu temel prensipleri üzerinde oluşturulmuş.
Bunun anlaşılması şarttır. Çalışmalarımızın başarıyla hedefe ulaşması için ne yapmak gerekiyorsa onu yapıyoruz.
Mevcut Dünya düzeninin gerçekleri ışığında Kurdîstan’i eğitim seferberliğini başlatıyoruz. Bu hususla ilgili çalışmalarımıza katılmak isteyen soydaşlarımıza çağrıda bulunuyoruz. Bizimle irtibata geçmelerini bekliyoruz.
Aynı çerçevede ulusal ekonomik yapılanmayı oluşturuyoruz. Bu hususla ilgili soydaşlarımızın da bizimle irtibata geçmelerini bekliyoruz.
Kurdîstan Birleşik Devletleri’nin inşa edilmesi çerçevesinde ulusal eğitim seferberliği ve ulusal ekonominin kurumlaşması çalışmaları için yetkili arkadaşlarımız gerekli çalışmaları ve ilişki için paylaşımlar yapacaklar.
Kurdin em. Bi serbilindî vane livrin em. Her bijîn.
07-02-2020
Saygılarımla, Hîsen Baybaş