İnsan doğup büyüdükleri gibi yaşamları ölümle son buluyor. Bu doğal durum hepimiz için aynıdır. Biz Kürdlerin doğumları, yaşamları gibi ölümleri de trajedisidir. Yeni doğan çocuklarımızla gerektiği gibi ilgilenemiyoruz. Kendi kültürümüze ve geleneklerimize uygun eğitemiyoruz. Özellikle Türkiye’de çocuklarımıza Kürd isimlerini bile veremiyoruz. Uzun ve tarihi zenginliğe sahip Kurd u Kurdistan tarihini öğretemiyoruz. Bunun ötesinde işgalcilere karşı direniş çalışmalarına katılan milislerimiz yaşamlarının baharını göremeden işgalci barbarlarca katlediliyorlar. Bu durumda yaşamlarını kaybeden insanlarımızı layıkıyla ebediyete gönderemiyoruz. Bunun ezikliğini iliklerimizde hissediyoruz. Devlet terörüyle katledilen insanlarımıza, terörist diyebilen ahlaksız işgalcilerin kendilerinin terörist olduğunu biliyoruz. Yaşıyor olanlarımızın görevi, halkımıza layık oldukları yaşamı idâme edebilmeleri için bağımsız Kurdistan’ı kurup resmileştirmektir.
Geçen Cuma günü (18.09.2020) sabahın erken saatinde babam Mehmet Sait Baybaşin bizden hatır isteyemeden ebediyete gitti. 1925 doğumlu olan babam, 95 yıl yaşadı. Türkiye işgal devletinin, Kürd halkına yönelik barbarca uygulamalarından ötürü babam kendi evlatlarıyla bir arada yaşayamadıysa da iyi diyebileceğimiz düzeyde yaşamını tamamladı. Babam, tipik bir Kürd ağası tarzıyla da olsa yaşımın da Kürdlüğünü hep ön planda tuttu. Kürdlüğe hizmet edenlere sınırsız değer verirdi. Kendi çocukları ve Kürd komşu çocukları arasında fazla bir farklı yaklaşım içinde olmadı. Onun içi Kürdlerin hepsi bir aileydi. Şık ve Kürd libas giyimi dikkat çekiciydi. Son dönemlerde yaşının verdiği rahatsızlıkları vardı. Diyarbakır da yaşıyor olan Mehmet Şerif amcam, Cindi Amcamın çocukları ve öz kardeşimden çok daha fazla değer verdiğim Lice’nin medarı iftiharı Doktor Recep başta olmak üzere babamın sert tavırlarına, asaletleriyle tahammül gösterip kendisine benim yapabileceğim de çok daha fazla iyi hizmet ettikleri için kendilerine özel olarak teşekkür ediyorum. Kendilerine ve diğer yakınlarıma babama gösterdikleri için ilgiden ötürü ne kadar teşekkür etsem azdır. Babamın Lice’den ebediyete gönderilmesinin ardından soydaşlarımızın taziye görevlerini organize etmeleri, Kürd kültürüne ve geleneklerine uygun olarak muhtaç insanlarımıza imkân dâhilinde babamın hayrına yapmaları gerekeni yaptıkları için ayrıca teşekkür ediyorum. Kendileri görevlerini yaptıklarına inanıyorlar ve benim saygı duyduğum husus budur. Kendileri teşekkürlerime alınmasınlar çünkü teşekkürü kendim için telaffuz ediyorum.
Babam kendi istediği gibi yaşadı. Kendim, eşim ve çocuklarım adına ebediyete de babama senin mekânın da istediğin gibi olsun diyorum. Tekrarla babam için mesaj gönderen ve zahmet edip taziyeye katılan herkese tekrar saygıyla teşekkür ediyorum.
Saygılarımla, Hisên Baybas