Daha önce ‘‘Kültür Hırsızları’’ adlı bir yazı paylaşmıştım. Şarkı ve türkülerimizi bile çalıyorlar ve Türkçeleştiriyorlar.
Bir grup Kurd genç İstiklal Caddesi üzerinde Kurdçe şarkılar söylüyor. Kalabalık insan topluluğu tarafından izlenen gençlerin performansı, iki polisin araya girmesiyle yarıda kesiliyor. Bir süre gruptaki gençlerle konuşan polislerin, gençlerin müzik yapmasını engelliyor.
Şimdi birileri bu polisin işgüzarlık yaptığını düşünebilir. Birileri polisi suçlayabilir. Fakat esas suçlu işgal devletidir. İşgal devleti olan Türkiye Cumhuriyet’inin, anayasasıdır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasasının birinci, ikinci ve üçüncü maddelerini herkes okuyabilir. Kurdlüğü ve Kurdçe’yi yasaklıyorlar. Aslında polis işini yapmış. Polise kızmanın bir yararı olmaz. Esas barbar olan, insanlık suçu işleyen ve Kurd halkına yönelik Kurd dilini ve kültürünü yasaklayan işgalci Türkiye devletidir. Kuzey Kurdistan’da ki durum budur. İstanbul’da ki olayda onun gereğidir. Bunun anlaşılması lazım. Dolayısıyla biz diyoruz ki; Erdoğan’da diğer liderler gibi biz Kurdlerle oyun oynadı. Bizim duygularımızı sömürdü. Anayasayı değiştirmek için 2010’da bizden destek istedi. Bizde destekledik. Anayasanın değiştirilmesi için yapılan reformda evet oyu çıktı. Buna rağmen Türk-İslam sentezini destekleyecek kanunları kanunlara yerleştirdi. Kurd halkının haklarını koruyacak bir düzenleme yapılmadı. Sorunun kaynağı budur. Biz Kurdler kendi geleceğimizi kendi kontrolümüz altına almak zorundayız. Boşboğazlıktan, gevezelikten ve lüzumsuzluktan vazgeçmemiz lazım. Kendi çıkar hesaplarının peşinde olan insanlardan beklemeyelim. Böylesi anlayışlarla da Kurd halkının beklentilerine çözüm olmayacağı artık netleşmiştir. Kurdistan Birleşik Devletleri Kurd halkı için olmazsa olmazdır. Başlattığımız çalışmanın hedefi ve nedeni de budur.
25 Temmuz 2018’de İsviçre’nin Lozan şehrinde kuruluşunu ilan ettiğimiz Kurdistan Birleşik Devletleri hükümetinin hedefi ve amacı budur. Kurd halkının tamamını, Kurdistan topraklarının tamamının birleştirilerek bağımsız devlet kurulması ve adı Kurdistan Birleşik Devletleridir. Hedefimiz budur ama o zamana zorluklar ve sıkıntılar olacaktır. Yüz yıldır oluyor ama Kurdistan Birleşik Devletleri projesi programı ve ilan şekli işgal devletlerinin hepsinin ödlerini kopartmış, kafalarını şaşırtmıştır. Kurd halkının beklentisi ve gerçekleşmesi gereken budur.
Kurdistan Devleti bağımsızlığını kazandıktan sonra sanatçılarımız Türkiye’de dahil dünyanın her tarafına Kurd devletinden izin isteyerek davet ederler ve halkımızın dili, kültürü müzikleri hak ettiği saygıyı da o şekilde kazanır. Halkımızda yararlarını o şekilde görebilir. Bu şekilde iğrençlikler olacaktır.
En çok olanaklara sahip olan Güney Kurdistan’da, Irak Bölgesel Kurd yönetiminde bile Kurd kimliği yoktur. Kurd pasaportu yoktur. Kimlik ve pasaportta Irak kimliği ve pasaportudur. Bu bizim adımıza siyaset yürüten güçlerin eksiği ve yetersizliğidir. Bizde bunu fark edip ve anlayıp bilimsel temelde yeni bir yol arayışıyla tespit ettiğimiz gereksinim Kurdistan’ın topraklarının tamamını ayrı bir devlet çatısı altında Kurd halkının kendi çatısı altında yönetilmesi tek seçenektir. Biz bu hedefle çalışıyoruz.